mavracilar.niceboard.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

mavracilar.niceboard.com

sanat siyaset türkü muhabbet
 
AnasayfaKayıt OlPortalliGaleriLatest imagesAramaGiriş yap

 

 ÇAĞIRIYORUM........

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
kartalizma32
General
General
kartalizma32


Mesaj Sayısı : 442
Localisation : ÖZSAHRA PİDE VE KEBAP SALONU
Kayıt tarihi : 01/05/07

ÇAĞIRIYORUM........ Empty
MesajKonu: ÇAĞIRIYORUM........   ÇAĞIRIYORUM........ Icon_minitimePerş. Eyl. 13, 2007 1:54 pm

ÇAĞIRIYORUM

Bizler öylesine mükemmel dostlar, kardeşler, sevdalılarız ki; vatan, namus ve ahde vefa denildi mi, yarimizin üstüne yar, sevdamızın üstüne sevda, kavlimizin üstüne kavil yok.
Bizler öylesine dostlarız ki, çağırdık mı koşarız bir birimize, kelimesiz , yazısız şartların oluşması yeter,anlaşırız...
Kaç kez sınandık yollarında Anadolu’nun.
Kaç kez çağırdık birbirimizi ve iki elimiz kanda olsa koştuk geldik yaramıza tuz, sevincimize sevinç, azmimize ateş olduk.
Şimdi yeniden, gücümün yettiğince yeniden, bir daha sesim çıkmamacasına bağırıyorum bağırıyorum ...
Herkesi yeniden :
“ ÇAĞIRIYORUM”
Gelincik gelincik açmak için coşmak, akmak için, yeniden yeniden yaratmak için:
“ÇAĞIRIYORUM”
Zulm ile başını eğen halkım...
Silkin doğrul artık, günü geldi kavganın.
Nedir başınız önde, sesiniz kısık...
Ölü toprağı üstünüzde...
Babanız öldü biliyorum...Benim de öldü...
Ama ya evlatlarınız, onların acısını göstermesin Allah, onlar için kalkmayacak mısınız ayağa...
Onları zalimin gözyaşına, süslü lafına, kirli parasına , ruhunu tanrıyı ararken şeytana kaptıran büyük suçuna ortak mı sayacaksınız?
Olmaz efendim olmaz...
Olamaz...
Yeniden, yeniden....
Herkesi yeniden:
“ÇAĞIRIYORUM”
Merhaba, çocuklar,
merhaba cümleten...
Vatan .
Namus .
Ahde vefa için yeniden...
Bilirsiniz, benim sizden kendim için hiç bir şey istemişliğim yoktur.
Ama bu sefer çocuklar için istiyorum, Türkiye’nin geleceği için diyorum:
Herkesi yeniden:
“ÇAĞIRIYORUM”
Diyorum ki;
“Tanrı ellerimizdir,
Tanrı yüreğimiz, aklımız,
her yerde var olan Tanrı,
toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pılastikte
ve bestecisi sayılarda ve satırlarda ulu uyumların.
İnsanlar sizi çağırıyorum :
kitaplar, ağaçlar ve balıklar için,
buğday tanesi, pirinç tanesi ve güneşli sokaklar için,
üzüm karası, saman sarısı saçlar ve çocuklar için.
Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler,
günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların,
çocukların avuçlarında yeşerecekler
İnsanlar sizi çağırıyorum
buğday tanesi, pirinç tanesi ve güneşli sokaklar için,
üzüm karası, saman sarısı saçlar ve çocuklar için.
Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler,
günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların,
çocukların avuçlarında yeşerecekler.”
Onlar ki ağaca düşman, onlar ki çifte çubuğa,başağa, yağmura düşman, büyük ve arındırıcı nehirlerimize, işçinin emeğine, memurun şerefine,öğretmenin ilmine,öğrencinin beynine,düşünen insana, satılık olmayan vatana,ordusuna, cumhuriyetine, demokrasisine, Allaha düşman...
Onlar çocuklarımıza, çocuklarımızın mirasına düşman...
Daha ne durursun ey bahtı karam...
Daha ne beklersin?
Kaşının karasına, gözünün elasına, ormanının yeşiline,toprağının bereketine, namusuna, onuruna, sevdasına aşık olduğum vatan...
Daha ne durursun ey Anadolum...
Bilmez misin?
“Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,
Müşkil o dur ki, ölmeden önce ölür kişi...”
Ölmeden öldürdüler mi bizi? Ölmeden öldürülmeye razı mı geleceğiz?
Kara topraklara mı gömdüler?
Nedir bu sessizlik?
Niye bu yas?
İlk mi uğradınız işgale?
Sen ey Afyonlum, Hatice ananın kesmedi mi memesini yunan kaçarken? Bir daha emziremesin diye.
Sen ay Gaziantepli Hayat ninem, senin burnunu, dudaklarını kesmedi mi kaçarken Karayılanın elinden düşman... Bir daha sevmeyesin diye.
Sizler sorun aklınıza hanginizde yarası yok alçaklığın, satılmışlığın, ihanetin...
Sizler Allah’dan başkasına kulluk yapmadığınız için çekilmediniz mi dara?
Sizler özgürlük, bağımsızlık ve adalet istediğiniz için işkence hanelerde kalmadınız mı?
Sizler değil misiniz yana yana çıkartanlar karanlığı aydınlığa.
Sizler değil miydiniz vatanı satmadıkları için katledilenler, zulmedilenler...
Sizler değil miydiniz bağımsız Türkiye diye bağırdığı için, milliyetçi Türkiye diye bağırdığı için kurşunlananlar.
Sizler değil misiniz yarasını yalayıp yalayıp çare yaratanlar...
Çağırıyorum, herkesi herkesi...
Gel aslanım, gel selvi boylum, al yazmalım kara bahtını da al gel.
Gelincikleri, bayrak bayrak, vatan vatan,namus namus meydan meydan dalgananları çağırıyorum.
Herkesi direnişe çağırıyorum.
Yobazlığa, softalığa, gericiliğin işgalina karşı zafere kadar direnişe çağırıyorum...
Bütün ulusalcıları, solcuları, sağcıları, yurtseverleri, milliyetçileri, vatan, namus ve ahde vefa diyenleri çağırıyorum.
Artık milyon milyon bir araya gelmeye çağırıyorum.
Diyorum ki...
Önce herkes herkesi getirsin.
Siz kaç kişisiniz diyorlar ya tükürük saçarak.
Onlara içimizden sadece bir milyon kişi karşılık versin. İnternette www.tuncayozkan.com üzerinden veya www.bizkackisiyiz.com adresinde buluşalım. Ama orada hemen ve önce tam bir milyon kişi buluşalım.
Sizleri önce burada birlikte olmaya çağırıyorum.
Sonra Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.
Türkiye’nin her yerinde yaraları biz saracağız, Hakkari’den, Kırklareli’ne biz varolacağız...
Anayasayı da biz yapacağız, Türkiye’yi de biz yöneteceğiz.
Tekliğe karşı çokluğu...
Seçilmiş krallara ,korkunun bezirganlarına karşı namusu, erdemi, demokrasiyi...
Zulme karşı adaleti...
Zalime karşı hakkı ve halkı savunacağız.
Yeni bir Türkiye yaratacağız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
kartalizma32
General
General
kartalizma32


Mesaj Sayısı : 442
Localisation : ÖZSAHRA PİDE VE KEBAP SALONU
Kayıt tarihi : 01/05/07

ÇAĞIRIYORUM........ Empty
MesajKonu: Geri: ÇAĞIRIYORUM........   ÇAĞIRIYORUM........ Icon_minitimeC.tesi Eyl. 15, 2007 2:25 pm

GÜÇLÜ VE AYDINLIK BİR TÜRKİYE İÇİN ÇAĞIRIYORUM
Güzel Türkiye’min güzel insanları!
Dostlarım, arkadaşlarım, kardeşlerim!
Yüreği vatan aşkı ile dolu Türkiye sevdalılarım!
Tarihi bir çağrım var size!
Sizleri GÜÇLÜ VE ZENGİN BİR TÜRKİYE’yi inşa etmeye çağırıyorum!

Sizleri bu yolda birlikte yürümeye ÇAĞIRIYORUM; el ele, gönül gönüle…
Atatürk AYDINLANMA DEVRİMİNİN ışığı altında ‘’Karanlığın gözüne bakarak’’ yürüyemeye ÇAĞIRIYORUM!
‘’dost omuz başlarını omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek …
yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek …
yürümek;
yürekten gülerekten yürümek ...’’
Gülen cesur yüreklerinizi ÇAĞIRIYORUM!
Ortak akılla bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşımaya ÇAĞIRIYORUM!
1923’te kurulan Cumhuriyetimizi gururla, onurla 100.yılına birlikte taşıyalım. 2023 yılına kadar ilmek ilmek örelim birlikte GÜÇLÜ VE AYDINLIK BİR TÜRKİYE’nin yolunu.
Bir araya gelelim. Güçlerimizi birleştirelim.
Bir şeyler yapmak lazım! Bir şeyler yapmak lazım!

Ne çok duyduk ne çok söyledik be dostlar bu lafı. Yeter!
‘’Karanlığı lanetlemektense, bir mum yakmanın’’vaktidir şimdi…
Geç olmadan, keşkeleri yaşamadan yola çıkmanın vaktidir şimdi…
Bu güzel topraklar için, bu toprakların güzel insanları için bir şeyler yapmanın vaktidir şimdi…
Çağrım size memleketimin yüzü güneşe dönük, gölgelerden korkmayan yürekli ve güzel insanları!
ÇAĞIRIYORUM!
Yeni Türkiye’yi inşa etmek için aklınıza, yüreğinize, emeğinize, birikimlerinize ihtiyacımız var.
Türkiye’nin yarınları için çok büyük projelerimiz var! Gelin birlikte imza atalım tarihi bir başlangıca… Türkiye’nin çağdaş, aydınlık, huzurlu, güvenli geleceğini birlikte kuralım. Toplumsal, bağımsız kalkınmamızı birlikte yaratalım.
Asık suratlı, yarınlarından endişe duyan insanların değil, yüzleri gülen yarınından endişe duymayan güçlü, huzurlu, mutlu insanların yaşadığı Türkiye’yi hedefliyoruz.
Kaldırın şu üzerinize serpilmiş ölü toprağını!
Çaresiz değilsiniz! Çünkü çare sizsiniz!
Umutsuz değilsiniz! Çünkü umut sizsiniz!
Silkinin, şaha kalkın!
Yola çıkıyoruz.
Adım adım dolaşacağız Türkiye’nin her karış toprağını. Ardahan’dan Muğlaya, Hakkari’den Edirne’ye, Sinop’tan Antalya’ya, Tunceli’den Bursa’ya, Ankara’dan Erzurum’a, Trabzon’dan Burdur’a…
Birbirimizle buluşacağız. Köy köy, belde belde, şehir şehir dalgalanacağız. Bir araya geleceğiz. Ülkemizin kaynaklarını doğru projelerle değerlendirip çağdaş, güçlü ve aydınlık bir ülke yaratacağız!
‘’Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!’’
Yüreğinizi yüreklerimizin yanına katmaya ve tek yürek olmaya ÇAĞIRIYORUM!
Elinizi ellerimizle birleştirmeye ve tek yumruk olmaya ÇAĞIRIYORUM.
Memleket sevdanızı GÜÇLÜ VE AYDINLIK BİR TÜRKİYE sevdasıyla birleştirmeye ve tek ses olmaya ÇAĞIRIYORUM!

Bir yola çıkıyoruz! Yolumuz GÜÇLÜ VE AYDINLIK TÜRKİYE’nin yolu… Büyüyeceğiz, devleşeceğiz sizlerin katılımıyla.
Toplumsal kalkınmanın temelini birlikte kurmaya ÇAĞIRIYORUM! Adalette, sağlıkta, eğitimde, tarımda, sanayide, turizmde…
Köy köy, şehir şehir sorunlara parmak basmaya, çözümler üretmeye hazırlanıyoruz.
Artık çocuğuma iş diye ağlamasın analarımız… Ayın sonunu nasıl getireceğiz düşünmesin memurumuz, işçimiz…
Yaralara parmak basmaya, birlikte üretmeye, birlikte düşünmeye ÇAĞIRIYORUM!
Üreten, düşünen yürekli beyinlerimizi sorunların çözümü için bir olmaya ÇAĞIRIYORUM!

BİZ KAÇ KİŞİYİZ?Sahi biz kaç kişiyiz sevgili dostlar!
Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine inanan, cumhuriyetimizin kazanımlarına sahip çıkan kaç kişi var?
Sizleri ‘yüreklerindeki korkuyla kaç kişi olduğumuzu merak edenlere’ gücümüzü göstermeye, meraklarını gidermeye ÇAĞIRIYORUM!
Mustafa Kemal’in önderliğinde dünya tarihinde rastlanmayan, eşi benzeri görülmemiş bir mücadeleyle kurulan Cumhuriyetimize ve değerlerine sahip çıkmaya ÇAĞIRIYORUM!
Türkiye’nin dört bir tarafında meydanları dolduran, yüreklerindeki aydınlığı dalga dalga tüm Anadolu’ya yayan sizlere, ‘önce ve hemen’ bir milyon kişilik sivil insiyatif platformumuzda buluşalım diyorum.
Hedefimiz; BİR MİLYON YÜREKLİ VATANSEVER!
Var mısınız www.bizkackisiyiz.com’da
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
kartalizma32
General
General
kartalizma32


Mesaj Sayısı : 442
Localisation : ÖZSAHRA PİDE VE KEBAP SALONU
Kayıt tarihi : 01/05/07

ÇAĞIRIYORUM........ Empty
MesajKonu: Geri: ÇAĞIRIYORUM........   ÇAĞIRIYORUM........ Icon_minitimeC.tesi Eyl. 15, 2007 2:27 pm

SADAKAYI DEĞİL, ZENGİNLİĞİ PAYLAŞMAYA ÇAĞIRIYORUM
Ülkemizin sıradan ve sade insanları,
Siz bu ülkenin yüzde 90’ından daha fazlasınız .
Sizi çok iyi tanıyoruz.
Çünkü sizin içinizde doğduk, sizin içinizde büyüdük sizin sevdanızla yaşıyoruz, siz bizsiniz, biz siziz.
Siz, namerde muhtaç olmadan yaşamak istersiniz,
Evinizin, aşınızın bedelini alın teri ve göz nuru ile elde etmek en büyük mutluluğunuzdur.
Hayatta tek isteğiniz, “Çoluğumuz çocuğumuzla ağız tadımız bozulmadan onların gelecekleri kararmadan yaşamaktır”.
Saygılı ve çekingensiniz,
Çoğunlukla ucu size değmeyen tehlikeyi, görmezden gelirsiniz,
Bir kurtarıcının gelmesini istersiniz.
Sizi çağırıyorum…
Sizi sizin olanları korumak ve çocuklarınıza mutluluk mirasını bırakmak için göreve çağırıyorum.
Kurtarıcı sizsiniz.
Bir kez uyandığınız zaman bütün karanlıkları, bütün pislikleri yırtıp atarsınız.
Şimdi uyanma vakti
Uyanıp kendi geleceğini kurma vakti.
Yerinden dimdik doğrulmanın,
Olumsuzluklar karşısında durmanın tam zamanı.
Sizi, hepimizi, hep beraber omuz omuza yürümeye
Çağırıyorum.
Unutmayalım halı sabırla ilmek ilmek dokunur,
Damlalar tek tek denizlere dönüşür.
Sizi;
Taşları alın teri ve emekle kenetlenmiş duvarlar gibi olmaya
çağırıyorum.
Böyle duvarlar zamanı karşı direnme gücüne ve güzelliğine sahiptir.
Sizi yalın, açık, daha iyiye daha güzele doğru giden bir yolculuğa çağırıyorum.
Bu yolculuğun bitiş süresi sizin tek hızla, vakit geçirmeden bu kervana katılmanıza bağlı,
Biz milyonlar olduğumuz, birbirimize sevgiyle kenetlendiğimiz zaman ülkemiz aydınlığa kavuşacaktır.
Bu yolculukta ekmeğimiz sevgi, suyumuz dürüstlük, durağımız kararlılık olacaktır.
Çünkü biz biliyoruz ki “Hiç durmadan yürümeye karar verenler asla yorulmazlar”
Çağımızda kötülükler, kin ve düşmanlıklar altın kaseler içinde sunulmaktadır.
İletişim araçları fareli köyün kavalcısının büyüleyici kavalları haline geldiler. Sizlerden kanlı ve karalık savaşlarında yok etmek için çocuklarınızı istiyorlar, geleceğinizi istiyorlar.
Bu çekici ve büyüleyici şeytanlıklar bizi acıya, kan ve göz yaşına doğru sürüklüyor.
Sizi ruhunu şeytana satmış güzel maskeli iblislerin götüreceği tehlikelerden bizim güvenli kendi gerçeğimize çağırıyorum.
Sizi çalışmaya, çalışmaktan zevk almaya, üretmeye ve paylaşmaya çağırıyorum.
Kendi güzelliklerimizi kendi göz nurumuz, el emeğimizle yaratmaya çağırıyorum.
Ülkemizin sıradan ve sade insanları,
Senin içinden çıkan ve senin ruhundan beslenen bu sese kulak ver.
Bosna’da, Kosova’da ve son olarak Irak’taki kana, göz yaşına, tecavüzlere ve ölümlere dikkat et..
Bir gün bize de sıçramaması için hazır olmalıyız.
Sizi barışa, esenliğe ve bütün sorunlarımızın çözümünde ortak çaba göstermeye çağırıyorum.
Bu sorunları geçmişte olduğu gibi şimdi de kendi beynimizle ve kendi yüreğimizle aşmaya çağırıyorum.
Hedefimiz bugünden başlayarak cumhuriyetimizin 100. Yılında bütün dünyaya örnek bir ülke olmaktır.
Ülkemizin temiz insanları,
Ülkemizin sahibi sizsiniz, siz ülkemizsiniz..
Mevki, makam zenginlik ve soy gözetmeksizin bizin tek tek en değerli varlığımızsınız…
Yaşadığımız topraklarda hepimizin eşitliği ve kardeşliği bilincine çağırıyorum.
Zaman yitirmeden, hemen şimdi..
Herkesi , Türkiye’yi yoksulluk ve sadaka üzerinde buluşturan softalığa, gericiliğe, sömürücülüğe, yolsuzluğa hayır demeye çağırıyorum.
Herkesi zenginliği, aydınlığı, umudu, mutluluğu paylaşmaya çağırıyorum.
Herkesi, güçlü, zengin Türkiye’nin onurlu, gururlu, başı dik, karnı tok, müreffeh yurtseveri olmaya çağırıyorum.
Fakirlik ve sadakada değil, zenginlik ve namusta birleşmeye çağırıyorum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
kartalizma32
General
General
kartalizma32


Mesaj Sayısı : 442
Localisation : ÖZSAHRA PİDE VE KEBAP SALONU
Kayıt tarihi : 01/05/07

ÇAĞIRIYORUM........ Empty
MesajKonu: Geri: ÇAĞIRIYORUM........   ÇAĞIRIYORUM........ Icon_minitimeC.tesi Eyl. 15, 2007 2:36 pm

Yalanları bitirip gerçeklerle güçlü ve zengin bir Türkiye kurmaya, Çağırıyorum
Değerli dostlar…
Sizi ülkemizin acı gerçeklerini görmeye
çağırıyorum.
Acı gerçekleri paylaşmaktan korkmamalıyız. Çünkü gerçek her şeyden daha büyüktür, gizlenemez ve ortaya çıktığında ona arkasını dönenleri, onu görmezden gelenleri yok eder. Biz gerçekten kaçmamak zorundayız. Biz gerçeklerle yeniden buluşmak zorundayız. Güçlü, zengin Türkiye’yi yalanlarla değil gerçeklerle kuracağız.
Sorunlarımız acı gerçeklerin açıkça konuşulmamasından beslenip büyüyor…
Günümüzde iletişim araçları hayalleri gerçek, gerçekleri hayal gibi gösterebiliyor.
Sizi apaçık ve inkar edilemez gerçekleri görmeye
çağırıyorum.
Sizi söylenenleri değil yapılanları görmeye,
sebeplere değil, hem sebepleri hem sonuçları birlikte görmeye
çağırıyorum.
Bahaneler, ışıklı vitrinler ve parlak sözlerin aldatıcılığından sakınmaya çağırıyorum.
Sizi birlikte omuz omuza yanlışlıklardan kurtularak kendi ülkemizin gerçeklerine doğru gitmeye çağırıyorum.
Büyük kentlerimizin acı gerçeklerinden birini oluşturan soruları hep birlikte düşünmeye çağırıyorum:
Kapkaç çeteleri ve hırsızlık artık hayatın bir parçası değil mi?
Varlıklı insanların kameralı, özel korumalı güvenlik sistemleri bunları durdurabiliyor mu?
Gün ortasında yapılan saldırılara polis bile seyirci kalmıyor mu?
Geçmişte binde bir rastladığımız toplu cinayetler artık hayatımızın bir parçası haline gelmedi mi?
Trafik sıkışıklığı bütün zamanımızı yollarda harcamamıza sebep olmuyor mu?
Çalıştığımız zamandan daha fazlası yollarda geçmiyor mu?
Her can kaybı bir felaketken yarattığı yıllık mal kaybı çalışıp didinerek ürettiklerimizi alıp götürmüyor mu?
Okullarımızda cumhuriyet tarihi boyunca görmediğimiz olaylar ortaya çıkmıyor mu?
12-13 yaşındaki çocuklar okula tabancayla bıçakla gelerek sıra arkadaşının boğazını kesecek kadar vahşi bir kin duygusu beslemiyor mu?
Okul çevrelerinde gözü dönmüş canavarlar gibi uyuşturucu satıcıları dolanmıyor mu?
Okul çağındaki genç kızları fuhuş bataklığına sürüklemeye çalışan insanlar kol gezmiyor mu?
Anne ve babalar okula gönderdikleri çocuklarını her sabah ve her akşam dönüşü yüreği ağzında beklemiyor mu?
Yatılı okullara emanet ettiğimiz çocuklara şimdiye kadar hiç duymadığımız tecavüz olayları yaşanmıyor mu?
Büyük kentlerde gecekondulaşma sorunu çevre ve sağlık sorunu dağ gibi büyümüyor mu?
Köyden kente sağlıksız göçü yöneticiler “kentleşme olgusu!” olarak yutturmaya çalışmıyor mu?
Bir yanda köyde bile yaşamadığı yoksulluk içinde yaşayanlar varken bir gecede onların bir yıllık kazancını bir gecede içki ve eğlenceye harcayanlar bulunmuyor mu?
Televizyonlar çok küçük bir azınlığın özel yaşamını normal ve yaygın bir yaşayış biçimi gibi özendirmiyor mu?
Evden kaçan çocuklar artık sokakların doğal çeteleri haline gelmediler mi?
Ülkemizin temiz yürekli insanları !
Bütün bu sorunlar çözülemez değildir.
Büyük kentler için günübirlik çözüm üretmeye çalışanlar büyük bir yanılgı içindedir.
Çözüm var. Çözüm çok açık.
Sizin ayağa kalkmanız varlığınızı hissettirmeniz. Bizimle yürüyüşe karar vermenizdedir.
Bu konularda çözün önerileri olan herkesi ortak akıl oluşturmaya davet ediyoruz.
Yüreği ve beyni ülkesi ve ülkesinin sorunlarını çözmek için çarpan herkesi aramıza çağırıyorum.
Gelin küçük damlaların göller oluşturduğunu herkese gösterelim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ÇAĞIRIYORUM........
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
mavracilar.niceboard.com :: İstekler, görüş ve öneriler :: Görüş ve önerileriniz-
Buraya geçin: