Kökenin kadar konuş, dönemi mi?
Devletin resmi
Tarih Kurumu’nun Başkanı “Elimde Ermeni dönmelerinin listesi var,
mahallesine, evine kadar” dedi. Murat Belge ve Etyen Mahcupyan,
devlette zaten var olan bu bilgilerin neden şimdi, devlet temsilcisi
tarafından açıklandığını sorguladı.
DİĞER HABERLER• Kökenin kadar konuş, dönemi mi?• Sezer de Müze’de yerini aldı• Bekir Coşkun’a destek: Başbakan haddini aştı• 606 öğretmen kadrosu boş kaldı• 21 vekilin Meclis’te odası hâlâ yok
GÜNCEL - EN ÇOK OKUNAN HABERLER
• Yazarlar Başbakan’a ne dedi?• Risotto olayına ilahiyatçı ve kimyager yorumu• Bekir Coşkun: Gidecek yerim yok...• Baykal: O ip Gül’ün kuyudan çıkması içindi• Bekir Coşkun’dan cevap: Gidecek yerim yok!NTV
Güncelleme: 13:47 TSİ 22 Ağustos 2007 Çarşamba
İSTANBUL - Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi
ve Radikal gazetesi yazarı Doç. Murat Belge, “1915’te bir kısım
Ermeni’nin canını kurtarmak için bu yola başvurduğu zaten biliniyor.
Önemli olan bu sözleri söyleyen birinin, Türkiye’nin Türk Tarih
Kurumu’nun başında tutulmasıdır. Halaçoğlu herhalde onlarla da mücadele
etmek gerektiğini düşünüyor” dedi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Etyen Mahcupyan da “Devletin kendi vatandaşını hazmedememiş olduğu
anlaşılıyor. Devlet konuştuğu için bir tehdit unsuru taşıyor”
değerlendirmesini yaptı.
Haberin devamı
Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu,
Türkiye’deki Kürtlerin yüzde 30’unun Türkmen olduğunu, Kürt Alevilerin
bir kısmının ise tehcir döneminde Anadolu’da kalmak için ‘dönen’
Ermeniler olduğunu öne sürdü ve büyük tepki yarattı.
Siyasiler,
tarihçiler “Türk Tarih Kurumu başkanlığından alınmalı” diye tepki
gösterince, Halaçoğlu “sözlerine açıklık getirmek” amacıyla dün bir
basın toplantısı yaptı, ancak daha da tartışma yaratacak şu sözleri
söyledi:
“Elimde bir dosya var. Dönmelerin listesi. Mahallesine,
köyüne, evine varıncaya kadar isim isim. Eski ismi nedir, yeni ismi
nedir? Hangi evde otururlara varıncaya kadar, resmi belgeler. Ben
bunları açıklamadım. İsim de söylemedim. Ama bunlar işte Alevi Kürt
olarak kendilerini tanıtan kişiler. Yani havadan atmıyorum. Bunlar
listeler. Kişileri suçlamıyorum. İsim anmıyorum.”
“Ermeni
dönmelerin listesini huzuru bazmamak için açıklamayacağını” belirten
Halaçoğlu, bu kişilerin 1920’lerdeki sayısının 90-100 bin civarında
olduğunu şimdiki sayılarını ise söylemeyeceğini kaydetti.
Halaçoğlu’nun
sözlerini; Ermeni sorunuyla ilgili araştırmaları nedeniyle Doç. Murat
Belge ve AGOS gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Etyen Mahcupyan’a sorduk.
BELGE: DÖNENLERLE DE MÜCADELEYİ DÜŞÜNÜYORMurat Belge, “1915’teki kıyım sırasında bir çok insanın canını bu şekilde kurtardığının bilindiğini” belirterek şöyle dedi:
Murat Belge
“Bu
90-100 bin insanın o zaman canını kurtarmak için bu yola başvurması, o
zaman böyle yapmayıp ölenler hakkında bir fikir veriyor. Böyle
tanıdığımız insanlar var. Ama kimbilir kaç kişi var bilmediğimiz. Ancak
kendi ve çok yakınları biliyordur. Ancak Halaçoğlu herhalde onlarla da
mücadele etmek gerektiğini düşünüyor.”
“MAALESEF ERMENİ” İFADESİNE DİKKATHalaçoğlu’nun
gazetelerde yer alan konuşmalarında “maalesef Ermeni kökenliler”
ifadesini kullandığını gördüğünü belirten Belge şöyle devam etti:
“Bu
kişinin ne kadar nesnel, insanlıktan ne kadar anlar olduğunu bu
‘maalesef’ kelimesinden anlıyoruz. Türkiye adına Ermeni konusu ile
ilgilenmek üzere görevlendirilmiş, Türkiye’nin haklılığını savunmak
üzere bulunan adam bu.”
IRKÇI BİR MİLLİYETÇİLİĞE DOĞRU GİDİYORUZ“Türkiye’nin
imparatorluktan yontularak çıkarılmış bir ulus devlet olmasından dolayı
eskiden bu köken meseleleri açılmamaya özen gösterilirdi. Şimdi gitgide
biz bir ırkçı bir milliyetçiliğe doğru gidiyoruz. Tek uluslu devlet
olmaya yöneliyoruz. Herkes kökenini bilsin, kökenin kadar konuş,
anlayışı hakim kılınmak isteniyor.”
Murat Belge, Halaçoğlu’nun
bu açıklamaları neden yaptığının birincil önemde olmadığına dikkat
çekerek “Önemli olan bu sözleri söyleyen birinin Türkiye’nin Türk Tarih
Kurumu’nun başında tutulmasıdır. Bu zaten yeterli, başka söylenecek bir
şey yok” dedi.
Halaçoğlu: Kürt Aleviler Ermenidir, demedim
MAHCUPYAN: HALAÇOĞLU ESKİ BELGELERİ YENİLEMİŞAgos
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Etyen Mahcupyan da, devletin elinde
‘Ermeni dönmeleri’ listesinin olmasının mümkün olduğunu belirtti.
Mahçupyan şöyle dedi:
Etyen Mahcupyan
“Çünkü,
Türkiye’de Varlık Vergisi diye bir olay oldu. Devlet bir gecede bütün
dönmelerin listesini yayınlayabildi. Demek ki zaten bu takip edilmekte
olan bir unsur. Tarih bilenler 1820’lerden beri bunun yapıldığını
bilirler. Osmanlı devleti köy köy, etnik ve mezhep taraması yapardı ve
bunlar yenilerdi sürekli. Dolayısıyla Halaçoğlu da eski belgeleri
çıkartmış ve yenilenmiş halleriyle mukayese etmiş olabilir.”
DEVLET VATANDAŞINI HÂLÂ HAZMEDEMEMİŞTürkiye’de
devletin vatandaşlık kavramı üzerinden tüm etnisiteleri ve mezhepleri
kuşatabilmiş olmadığını vurgulayan Mahcupyan şöyle devam etti:
“Devlet
bir taraftan herkesi vatandaş olmaya davet ederken, bir taraftan
kendisi bazı insanların niçin tam vatandaş olamadıklarını araştırıyor
ve bunları yıllardan beri yapıyor. Ancak bu açıklamarın şimdi
yapılmasını çok abartmamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu
açıklamalar bir konferansta yapılmış. Ancak burada önemli olan şu; Türk
Tarih Kurumu’nun hala bunlarla uğraşıyor olmasını çok anlamlı
buluyorum. Hala devletin kendi vatandaşını hazmedememiş olduğunu
anlıyorum. Çünkü şunu görmek lazım zaten. Anadolu’da saf bir ırk
vesaire yok herkes karmakarışık. Sadece Kürt ve Ermeniler değil Türkler
de öyle. Onun için karışımı yeniden irdelemeye çalışmaktansa bugün
vatandaşlık anlamında herkesi kuşatmaya çalışmak daha mantıklı olurdu.
Tarih Kurumu gibi resmi bir kurum da bunun için çalışmalıydı.”
HALAÇOĞLU DEVLETİ TEMSİL ETTİĞİ İÇİN SORUN VAREtyen
Mahcupyan, Halaçoğlu’nun “Bu listeyi açıklamamam, yaşadıkları huzuru
bozmam, bu bir tehdit olarak da algılanmasın” sözleri çin de şunları
söyledi:
“Devletin elinde böyle şeyler olduğunu biliyoruz.
Toplumun büyük kısmı kendisinin ne olduğunu da biliyor. Dolayısıyla
tehdit değil ama bunları resmi bir devlet kurumunun bilim siyaseti
olarak kullanması zararlı bir algılamaya neden oluyor. Halaçoğlu
herhangi bir üniversitede çalışan bir bilim adamı olsa sorun değil,
burada Halaçoğlu devleti temsil ediyor olduğu için problem var.
DEVLET KONUŞTUĞU İÇİN TEHDİTToplumda
konuşulmamış olanı konuşulur hale getirdiği için çok tehlikeli
bulmuyorum. Ancak konuşmaya alışık olmayan bir toplum konuşmaya
başlayınca bu konular olumluya da, olumsuza da gidebilir. Devletin bu
konuların dışında olması lazım. Bu konuda devlet değil, tarihçiler,
bilim adamları konuşmalı. Çünkü devletin geçmişi bu konuda zaaflarla
dolu. 6-7 Eylül olayları, Varlık Vergisi gibi... Devlet konuştuğu için
bir tehdit unsuru taşıyor. Yoksa içerikle ilgili değil. Halaçoğlu da
istese de istemese de devleti temsil ediyor.”