mavracilar.niceboard.com sanat siyaset türkü muhabbet |
|
| Mahzuni Şerif | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Mahzuni Şerif Cuma Mayıs 18, 2007 1:48 am | |
| Mahzuni Şerif Vikipedi, özgür ansiklopedi (Mahsuni Şerif sayfasından yönlendirildi) Git ve: kullan, ara
Mahzuni Şerif (1940, Afşin, Kahramanmaraş - 17 Mayıs 2002, Köln), bir Türk halk ozanıdır. Tam adı Şerif Cırık'dır.
Hayatı [değiştir]
Kahramanmaraş'ın Tarlacık (eski ismi Berçenek) Köyü'nde dünyaya geldi. 1955 yılında daha sonra Ankara'ya nakledilen Mersin Astsubay Okulu'na kaydoldu. 1960'da eşi Suna'yı kaçırdı ve 6 ay köyünde kaldı. Bu sırada okulu Balıkesir'e nakledildi. Okul komutanının çabası ile yeniden okula dönen Aşık Mahzuni, 6 ay devamsızlık yaptığına ilişkin bir ihbar üzerine okuldan atılınca yeniden köyüne döndü. 1964 yılında ilk plağı ile müzik piyasasına girdi.
Bir süre Gaziantep'te ikamet ettikten sonra Ankara'ya taşındı. 1989-1991 yılları arasında Halk Ozanları Derneği Genel Başkanlığı'ni yürüten Aşık Mahzuni Şerif, Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığı, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği ve Ozan-Der Onur Kurulu Başkanlığı'nı da yaptı.
2001'in başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle, JFK Hospital'da yoğun bakım altına alındı. Mayıs ayında, günümüzün Pir Sultan'ı Aşık Mahzuni Şerif, bir kez daha ölümü yenmeyi başardı. Ve aynı yılın Kasım ayında kendisine, Elhamdülüllah Kızılbaşım ve Laikim. Ben değil yedi sülalem kızılbaştır. Bir suç varsa o da dedemdedir! " dediği için,DGM tarafından dava açıldı. Duruşma 27 Aralık 2001 tarihinde DGM ' de yapıldı. 2002 Mayıs ayının 17 sinde evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan değerli Ozanımız 62 yaşında Almanya'nın Köln şehrinde hayata gözlerini yumdu. Bu ana kadar O, devletin düzenini yıkmak suçundan, hala yargılanıyordu.Şu an son ikamatgâhı olan Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgede huzur içinde yatıyor.
Türk halk müziği sanatçılarının başvuru kaynağı,söz ve beste deposu olan Aşık Mahzuni birçok dinleyecisi açısından günümüzün çağdaş Karacaoğlan'ıydı. Dom Dom Kurşunu (Araştırmacı Yazar Battal Pehlivan Aşık Mahzuni Şerif'i yaşamı ve sanatı üzerine yaptığı incelemenin adı da Dom Dom Kurşunu idi), Yuh Yuh, Fadimem, Gül yüzlüm, Ciğerparem ve Ekmek kölesi gibi eserleriyle tanınan Aşık Mahzuni'nin türkülerini İbrahim Tatlıses'ten Mahsun Kırmızıgül'e kadar birçok türkücü ile bazı pop müzik sanatçıları da okudu. Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini şiirleştiren Aşık Mahzuni'nin 400'e yakın plağı,50 kasedi ve yayınlanmış 9 adet kitabı bulunuyor. | |
| | | e_zo_p General
Mesaj Sayısı : 341 Yaş : 116 Localisation : AKP GENEL MERKEZİ Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif Cuma Mayıs 18, 2007 12:35 pm | |
| DÖNDÜ GİTTİ HAK YOLUNU ÖVENLER PİŞMAN OLUP DİZLERİNİ DÖVENLER BİR LOKMAYA YÜZBİN KERE SÖVENLER NERDESİN MAHZUNİ DİYE ARARLAR BENİ.................. | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:28 am | |
| Ağlasam mı
Mevlam Gül Diyerek İki Göz Vermiş Bilmem Ağlasam Mı Ağlamasam Mı Dura Dura Bir Sel Oldum Erenler Bilmem Çağlasam Mı Çağlamasam Mı
Yoksulun Sırtından Doyan Doyana Bunu Gören Yürek Nasıl Dayana Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana Bilmem Söylesem Mi Söylemesem Mi
Mahzuni Şerifim Dindir Acını Bazı Acılardan Al İlacını Pir Sultanlar Gibi Dar Ağacını Bilmem Boylasam Mı Boylamasam Mı
Yuh Yuh
Uzaktan Yakından Yuh Çekme Bana Sana Senin Gibi Baktım İse Yuh Efendi Görünüp Bütün İnsana Hakkın Kullarını Yıktın İse Yuh
Bu Kadar Milletin Hakkın Alanlar Onları Kandırıp Zevke Dalanlar Diplomayla Olmaz Hakim Olanlar Suçsuzun Başına Çöktüm İse Yuh
Ben İnsanım Benden Başlar Asalet Asillere Paydos, Beye Nihayet Şu İnsanlık Derde Girerse Şayet Ona Yar Olmaktan Bıktım İse Yuh
Yuh Yuh Soyanlara Soyup Kaçıp Doyanlara İnsanlara Kıyanlara Yuh Nefsine Uyanlara Yuh
İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım Önümüze dağlar sıralansa da Sermayem derdimdir servetim ahım Karardıkça bahtım karalansa da
Haydi dolaşalım yüce dağlarda Dost beni bıraktı ah ile zarda Ötmek istiyorum viran bağlarda Ayağıma cennet kiralansa da
Bağladım canımı zülfün teline Sen beni bıraktın elin diline Güldün Mahzuninin berbat haline Mervanın elinde parelense de
Delaley
Bağa Girdim Bağbanı Yok Güle Sordum Figanı Yok Sürüyü Kurtlar Dalamış Bu Sürünün Çobanı Yok Ah Le Delale Delale Nereye Başı Delale
Dere Kavuşur Dereye Akar Gider Gemere’ye Savaşı Girmiş Yüreğe Yarası Yok Çıbanı Yok Ah Le Delale Delale Nereye Başı Delale
Mahzuni’yim Doğrusunun Dermanı Yok Mudur Bunun Sevdaya Giden Yolcunun Çarığının Tabanı Yok Ah Ley Delaley Delaley Nereye Başı Delaley
Al Birini Vur Birine
Yıkılası Bozuk Düzen Bıçak Kemiğe Dayandı Gayrı Bize Yazık Düzen Gönlümüz Kana Bulandı
Al Birini Vur Birine Koydu Bizi Heç Yerine Vay Boyunuz Devrileydi İnandık Körü Körüne
Ağar Kara Saçım Ağar Hıçkırık Sinemi Boğar Bu Yılda Böyle Giderse Başımıza Taşlar Yağar
Al Birini Vur Birine Koydu Bizi Hiç Yerine Deli Miydik Serseri Mi İnandık Körü Körüne
Gel Mahzuni Söyle Sözü Harap Ettik Yazı Güzü Daha Karanlık Basmadan Üsküdarı Geçti Dürzü
Al Birini Vur Birine Koydu Bizi Hiç Yerine Gönlümün Gözü Çıkaydı İnandım Körü Körüne
Bu Yıl Benim
Bu yıl benim yeşil bağım kurudu Dolu vurdu yapraklarım çürüdü Benim de saz tutan elim var idi Şimdi bir köşede yatar ağlarım
Benim ile lokma yiyip içenler Gölgemin altında konup göçenler Sizi zalim dar günümde kaçanlar Ben kendi kendime çatar ağlarım
Çırpına çırpına bir yuva kurdum Bebeği görmedim kundağı gördüm Derya'da boğuldum karaya vurdum Çileden çileye bakar ağlarım
Mahzuni Şerif'im budur ahvalim Zamane bozulmuş insanlar zalim Kıyamete kadar gider bu halim Sabır edip matem tutar ağlarım. Kirvem Kirvem Bu Yıl Bu Dağlarda Aman Sensiz Yazın Tadı M'olur Aman Selamın Niye Kesildi Aman Aman Aman Aman Bir Selamın Adı M'olur Aman
Kirvem Aman Ne De Çabuk Geçti Zaman Aman Aman Aman Aman Oy
Can İçinde Can İçinde Aman Can Erir Zaman İçinde Aman Böyle Kader Olmaz Olsun Aman Aman Aman Aman Hüseyinim Kan İçinde Aman
Varsam Gitsem Erzincan'a Aman Hüseyinim Gelmiş M'ola Aman Der Mahzuni Bu Dağlarda Aman Aman Aman Böyle Yiğit Ölmüş M'ola Aman
Nem Kaldı
Parsel Parsel Eylemişler Dünyayı Bir Dikili Taştan Gayrı Nem Kaldı Dost Köyünden Ayağımı Kestiler Bir Akılsız Baştan Gayrı Nem Kaldı
Padişah Değilem Çeksem Otursam Saraylar Kursam Da Asker Yetirsem Hediyem Yoktur Ki Dosta Götürsem İki Damla Yaştan Gayrı Nem Kaldı
Mahzuni Şerifim Çıksam Dağlara Rastgelsem De Avcı Vurmuş Marala Doldur Tüfeğini Beni Yarala Bir Yaralı Döşten Gayrı Nem Kaldı
Durmuş
Durmuş Bizim Köyden Haber Sorarsan Harman Kalktı Bulgurları Serildi On Yedi Yıl Evvel Ölen Haccelli Seksen Bir Yaşında Yeni Dirildi
Kömsük Hasan İnek Alıp Satıyor Kasımın Oğlu Da Düğün Tutuyor Çil Mehmet Yel Oldu Düştü Yatıyor Bir Acayip Kulakları Gerildi
Götürdüler İbiklerin Turgayı Kel Muhtara Sövdüğünden Dolayı Kır Bekir Bilmeden Tutmuş Kalayı Çok Ayıp Yerinden Serum Verildi
Üç İt Tuttu Yahyaların Hasanı Toz Ediyor O Geçeye Geçeni Bizim Yusuf Değiştirmiş Lisanı Bir Bak Görsen Kırıldı Dı Kırıldı
Şimdilik Bu Kadar İşte Durmuşum Selam Edip Hatırını Sormuşum Gece Olmuş Geç Farkına Varmışım Sığır Geldi Sıpaları Devirdi
Bana Yücelerden Seyreden
Bana Yücelerden Seyreden Dilber Siyah Kipriklerin Ok Mu Cananım İnsaf Et Yüzünü Yüzüme Dönder Izdırabın Sonu Yok Mu Cananım
Gönül Sevdi Benim Günahım Nedir Yandım Hasretine Bunca Senedir Mecnunun Derdinden Derdim Fenadır Izdırabın Sonu Yok Mu Cananım
Bu Dünya Misaldir Çatısız Hana Ebedi Kalmadı Saha Sultana Deryanın İçinden Bir Damla Bana Bu Da Mahsuni'ye Çok Mu Cananım | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:29 am | |
| Duaz-ı İmam
Üryan Büryan Vardım Pir Dergahına Medet Ya Muhammet Ya Ali Diyerek Gönül Verdim Gönül Şahlar Şahına Hünkar Hacı Bektaş Veli Diyerek
İmam’ı Hasandır Hubların Başı Hüseyin Der Akar Gözümün Yaşı İmam Zeynel Sabredenin Yoldaşı Ağlasam Gülerler Deli Diyerek
Feylim Gıblegahım Muhammet Bakır Kırkların Bağında Bülbüller Şakır Cafer-Ü Sadık’a Talibim Şükür İkrar Verdim İkrar Beli Diyerek
Musa-İ Kazım Dır Mazlumlar Şahı Aliyyü Rıza Dır Şahın Ervahı Şahda Ki Nakiye Çekerim Ahı On İki İmamın Gülü Diyerek
Hasan-Ül Asker’ İ Ol Ali Aba Muhammet Mehciye Mest-Ü Merhaba Serin Koymuş Serin Mahzuni Baba Yol Muhammet Ali Yolu Diyerek
Ne Dedimse Halka
Ne dedimse halka hiç yaramadı Ben gittikten sonra ararlar beni Boşa cahillerin gözü karardı Kuru çene ile yorarlar beni
Duman eksik olmaz her yüce dağda Bülbül eksik olmaz her yeşil bağda Atomun patlayıp bittiği çağda Onun ötesinde sorarlar beni
Ebedi değildir şu yüce dağlar Ebedi değildir şu yeşil bağlar Öz gardaşım ama bizim softalar Mezarımda bile kırarlar beni
Mahzuni Şerif'im gayri gam yemem Ondan ötesini kimseye demem Ufak vucuduma kefen istemem Varsa insanlıkla sararlar beni.
12 Eylül Sonrası
Bir zaman at oynatan ağalar Dizginiynen nalıyınan kayboldu Viskiden sulanan o yeşil bağlar Yaprağıynan dalıyınan kayboldu.
Çiftliğinde döner idi kahyalar Burnumuza gelmez oldu reyhanlar Suntalar kıralı yeğen Yahya'lar Servetiynen malıyınan kayboldu.
Bir «Hoca» varıdı tesbih çekerdi Yalan koymaz yer yüzüne dökerdi Gizli şarap içer haramdır derdi Yalanıynan falıyınan kayboldu.
Bölmek için gürler dururdu sesi Vatanı neresi memleket nesi Kurt beslerdi bizim köyün fitnesi Köpeğiynen yalıynan kayboldu.
Mahzuni Şerifim sonu bu muydu Tarih baba neler yıkadı yudu Olanaksız nice günler umudu Bir bilemez diliyinen kayboldu....>>
1974 Kıbrıs Savaşı
Duracak zaman değildir Yürüyen zalim üstüne Ölen ölsün kalan yeter Yürüyün Kıbrıs üstüne.
Gemimiz derine dalsın Uçağımız ıslık çalsın Türk ulusu öcün alsın Yürüyün zalim üstüne.
Hasan- Tahsin, Yavuz-Adem Bu uğurda öldü dedem Düşmandan kaçanı nidem Yürüyün düşman üstüne.
Mahzuni derTürk milleti Kim oluyor Rum'un iti Son bulsun savaş illeti Yürüyün zalim üstüne....>>
Adalet Siz Dünya
Ağaçlan uzun kısa O da biter kese kese Geniş değildir herkese Adaletsiz yalan dünya
Fil de canlı karınca da Kimi yerde kimi dalda İyi kötü bu dünya da Adaletsiz zalim dünya.
Toprakların altın bakır O da bizde yoktur şükür Kimi zengin kimi fakir Adaletsiz fani dünya.
Mahzuni de senden uçar Belki yıldızlara geçer Seni eken bir gün biçer Adaletsiz yalan dünya....>>
Ağla Sazım
Bize şu dünyada bir yer kalmadı Ağla sarı sazım belki kâr eder. Gerçek sevenlerin gülü solmadı Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Engin olurum engine inersem Vücut öğünsün aşka yanarsam Nalet olsun ben bu yoldan dönersem Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Kâmil olan cahillerden sakınır Secdeyi ademde hutbe okunur Körün hakkı gözlülere dokunur Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Sözünden bellidir irfanın eri Halik şu dünyayı kuraldan beri Her Ali koparmaz bab-ı Hayber'i Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Âşıkın güzeli gayriye tapmaz Kâmil dudak olan sahte el öpmez Nesimi yüzülür yolundan sapmaz Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Muhammet'e bile kuyu kazdılar Muhyiddin'i taşa vurup ezdiler Nesimi'nin derisini yüzdüler Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Biçare Mahzuni yüzlerin gülmez Gerçek sümbül olan mevsimde solmaz Ali'ye ettiler sana ne olmaz Ağla sarı sazım belki kâr eder....>>
Ağlarım
Ben canandan ayrı düştüm ağlarım Derdimi dökerim esen yellere. Viran oldu bahçelerim, bağlarım Başım alıp gidem elden ellere.
Cahilin elinden kırılır gurur Dünyanın sitemi üstüme yürür Kime dost dedimse gelir taş vurur İnanasım gelmez sahte kullara
Mahzuni Şerifim desem sözümü Ancak Allah bilir benim özümü Bana çok gördüler garip sazımı Kızdım veda edeceğim tellere....>>
Alinin Sırrı
Efendim bu hanım bu kerameti Biri hancıdadır, biri yoldadır Kolay kolay ağız tadı olmaz ki Biri ağızdadır biri baldadır
Bir güzel açmıştır kamilin gülü Nerede ötmüşüştür onun bülbülü Cenabı Âli'nin iki mendili Biri Allah'tadır biri kuldadır.
Geldi gitti âşıklara bu arı Kudreti Ali'nin sırrı serdarı Leylâ'yla Mecnun'un böyle duvarı Biri siper olmuş biri duldadır.
Hikmet vardır bu geceki kusurda Hikmet yoktur Şam şehrinde Mısır'da Sanıyorum yirmi iki asırda Biri Mahzuni'de biri kuldadır....>>
Aliyle Pazarlık
Muhabbet edelim Ali seninle İki cihan senin olsun sen benim. Hayrını gör din ile imanın Hatmi Kur'an senin olsun sen benim.
Gül yüzlü sevdiğim düştüm peşine Merhamet et ne olur didem yaşına Yandım mah yüzüne hilâl kaşına Huri, gılman senin olsun sen benim.
Her sensin diyene eyleme minnet Başına çalınsın gül yüzlü cennet Dostluk pazarında olma muhannet Cümle canım senin olsun sen benim.
Mahzuni Şerifim ereyim dursun Senin aşkın beni yaksın kavursun Hasılı bildiğim «Merdan-Ali'sin» İki cihan senin olsun sen benim....>>
Almanya'ya Sitem
Onun burda taşı toprağı vardı Alamanya gardaşımı geri ver. Düz ovası, yeşil yaprağı vardı Alamanya gardaşımı geri ver.
Toprağında vardı kara sabanı Gönderin amcamı verin babamı Bağrıma basarım yırtık abamı Alamanya gardaşımı geri ver.
Anadolu Mahzuni'nin anası Fabrikası, değirmeni binası Yeter artık bizden beter yanası Alamanya gardaşımı geri ver.
Bizi böyle eden beyler utansın Haksız padişahın makamı yansın Pirenin emdiği devler uyansın Alamanya gardaşımı geri ver.
Dön Mehmet, dön Ahmet dön... Ayşe dön, Fatma dön, emmi dön, dön Anadolu'ya......>>
Amerika'ya Tepki
Bütün insanlık adına Amerika katil katil!... Kanun yapar kendi teper Amerika katil katil!..
Vietnam'ın suçu nedir? Hür yaşamak ayıp mıdır? Atom patlat ister kudur? Amerika katil katil!...
Türk milleti Türk milleti! Nerden gelmiş elin iti? Bu gidişin sonu kötü! Amerika katil katil!..
Birgün gramlar bir olur Kilodan hakkını alır Zalim olan bela bulur! Amerika katil katil!..
Mahzuni Şerif uyuma Gün geldi çattı akşama Bizden selam Vietnam'a! Amerika katil katil!.....>>
Ararlar Beni
Ne dedimse halka hiç yaramadı Ben gittikten sonra ararlar beni... Boşa cahillerin gözü karardı Kuru çene ile yorarlar beni...
Duman eksik olmaz her yüce dağda Bülbül eksik olmaz her yeşil bağda Atomun patlayıp bittiği çağda Onun ötesinde sorarlar beni...
Ebedi değildir şu yüce dağlar Ebedi değildir şu yeşil bağlar Öz gardaşım ama bizim softalar Mezarımda bile kırarlar beni...
Mahzuni Şerifim gayri gam yemem Ondan ötesini kimseye demem Ufak vücuduma kefen istemem Varsa insanlıkla sararlar beni......>>
Aşık Veysel'e
Ahrette selamım olsun Veysel'e Neden sadık yarin kara topraktır? Yiyen yedi konan göçtü dünyadan Neden sadık yarin kara topraktır?
Toprağın üstünde ağalar gezer Onlar ekip biçer bağrımı ezer Başına çalınsın bir karış mezar Neden sadık yarin kara topraktır?
Toprağı olanlar toprağa söver Toprağı olmayan bağrını döver Babamın toprağı var ondan över Neden sadık, yarin kara topraktır?
Toprağın sırrını fakirden sormam Öyle boş boşuna kafamı yormam Denizde ölürüm toprağa girmem Neden sadık yarin kara topraktır?
Ben dünyadan doya doya giderim Tarihten sızarak soya giderim Kafam kızar ise aya giderim Neden sadık yarin kara topraktır?
Sorun ki insanlar neye taptılar Başlan kesipte ayak öptüler Gözünü yediler heykel yaptılar Neden sadık yarin kara topraktır?
Bir toprak olunca dağıt çok olur «Atatürk» ölünce ağıt çok olur Akılsız kafaya öğüt çok olur Neden sadık yarin kara topraktır?
Koyun vermiş, kuzu vermiş, ot vermiş Fakirin hakkını neden kıt vermiş Fakirler ot yutmuş, beyler et yemiş Neden sadık yarin kara topraktır?
Hakaret değildir sana muradım Yıllar yılı Veysel'imi aradım Benim sadık yarim anam avradım Neden sadık yarin kara topraktır?
Topraktan yapılır kılıçla kama Toprağın güneşi benzer akşama Mahzuni, Veysel'in yavrusu ama Neden sadık yârin kara topraktır?.. | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:29 am | |
| Bana
Ele geniş olan şu yalan dünya Bilmem ki nedendir dar bana bana Bize hücum etti cahil sürücü Artık kesseler de kâr bana bana...
Kendimi bileli Hak'ka yaramam Geldi geçti ömrüm sanki bir akşam Sağımda solumda kıble aramam Hem kıbledir hem kabe'dir yar bana...
İlim şu dünyanın başıdır başı Gözümden akıttım kan ile yaşı Söylediğin yapamayan bir kişi Dört kitap okusa kör bana bana...
Cahilin her işte eli çıkıyor Ondan rezaletin bolu çıkıyor Açsam şapkasını keli çıkıyor Sökmez gayrı «Dede», «Hoca», «pir» bana...
Tabuttaki ölü gibi ölemem Derdim vardır onun için gülemem Ben insanın değerini bölemem «Doğu», «batı», «gavur», «müslim» bir bana.
Mahzuni Şerifim yoldan kalır mı İlmin dillerinden cahil bilir mi Hayvan kesmek ile «kurban» olur mu İnanmazsan kaldır kılıç vur bana......>>
Beni De
Kahpe dünya doymadın Beni de ye gel beni de. Hangi cana kıymadın Beni de ye gel beni de.
Pir Sultan düştü dara Hüseyin'e düştü yara Dokunma zalımlara Beni de ye gel beni de.
Bunca yiğidi yedin Bir defa gık demedin Arsızları ellemedin Beni de ye gel beni de.
Sen gidersin döne döne Dur diyen yok mu sana Bütün beylerin aşkına Beni de ye gel beni de.
Mahzuni'yim derdim çok Attım hedef durmaz ok Hiç birinden farkım yok Beni de ye gel beni de....>>
Benim Benden
Çıktım bir aynaya baktım Benim benden haberim yok. Bana bir insan diyorlar Benim benden haberim yok.
Okuldan almaz nasihat Topraktan almaz şefaat Kalmadı dizimde takat Benim benden haberim yok.
Şu dünyanın ömrü yarım Bilmem nedir benim kârım Kuyu kazarmış dostlarım Benim benden haberim yok.
Bilmem ki nasıl herifim Günden güne eksik keyfim Meğer Mahzuni Şerifim Benim benden haberim yok....>>
Bilmedim
Boşuna geçirdim bunca ömrümü Yalan dünya bomboşumuş bilmedim Felek denen yalan aldı önümü Kara sevda bir hoşumuş bilmedim.
Dar günümde eşim dostum çekildi Mihrican değdi de gülüm döküldü Nice umut ettim hepsi yıkıldı Bülbüllerim baykuş imiş bilmedim.
İtimadım yoktur gayri dünyada Gizli sırlarımı demem ben yada Koskoca dünyada ufacık oda Kul Mahzuni sarhoşumuş bilmedim....>>
Bilmem
Bahar mı geldi Binboğa'nın başına Gene ağ kuzular meler mi bilmem Hurman suyu başın almış gidiyor Belâlı cihana dolar mı bilmem
Gene sabah moldu alaca yarım Benim bu dünyada ne idi kârim Yüreğine buz koyduğum dostlarım Benim ateşime güler mi bilmem.
Dost Mahzuni ne eylemiş dostuna Bak kimler bezenmiş koyun postuna Ağ bulutlar mezarımın üstüne Yağmurunan namaz kılar mı bilmem....>>
Bir Ayrılış
Bu ayrılık zaten bitmez İnan yolcuyum erenler. Hak cemâli gözden gitmez İnan yolcuyum erenler.
Biz inanmak asıl soya Yaşamışız doya doya Bu köy değil başka köye İnan yolcuyum erenler.
Bizim yollar gitmez eğri Biz olmayız başka sayrı Bizim yollar Hak'ka doğru İnan yolcuyum erenler.
Gönlümde vardır yeriniz Nedir yani neferiniz Dost Mahzuni eseriniz İnan yolcuyum erenler....>>
Bir Bağ Bir Canavar
Bizim bağa bir canavar dadandı Kemirdi fidanı, üzüm kalmadı. Bunca emeğim yel aldı gitti Vallahi dünyada gözüm kalmadı.
Peteğin sırrını arıdan ara, Balına kurt düşmüş kalmış fukara Vefasız dostlardan geldi bu yara Doktor merhemine lüzum kalmadı.
Mahzuni'yim kendi kendim bilmedim. Ömrümü aş ettim bitirdim yedim Bütün insanlara bin defa dedim Bir daha demeye yüzüm kalmadı....>>
Bir Daha
Sana derim sana ey benim aklım Sakın ha başıma gelme bir daha. Şu dünyaya sarhoş olan yararmış Ayık ol, kendini bilme bir daha.
Acı poyraz gibi dağlardan esme Kendini görüpte bilmeden küsme Zalim toprağına ayağın basma Bir yaprak kopsa da alma bir daha.
Çekemedim şu feleğin nazını Kış ayında seyreyledim yazımı Hey ellerim bırak yanık sazımı Mahzuni korkarsan çalma bir daha....>>
Bir Hesap
Uy otuzbeş yılın üç buçuk dakka Anladım ki hayat onda bir demek. Geldi geçti bize yolun yarısı Artık milyonların binde bir demek.
Allah yaratmıştı madem insandık Kendine benzetti aşkına yandık Biz bu maceraya beraber yandık Yani ben de birim sen de bir demek.
Bizim bu devirler döndü dönecek İnsan oğlu gerçeklere kanacak Lira kuruş olsa borç ödenecek Asır da bir demek gün de bir demek.
Mahzuni Şerifim yarış ne güzel Yerin yüzü karış karış ne güzel Haklı olanlarla barış ne güzel Bugün de bir demek dün de bir demek...>>
Bir Kurultayda
Tarih bin dokuz yüz doksan yılında Korkusuz, rüyasız dünya dilerim Dostluk bir elinde bayram kolunda Döğüşsüz kavgasız dünya dilerim.
Uluslar kalkmalı derin uykudan İçilmeli birlik denen bir sudan Alevler yer olsun tüfekler fidan Sınırsız davasız dünya dilerim.
Azınlık çoğunluk nereden çıktı İnsan bir tek iken bunlar hiç yoktu Tarihi, senlikler benlikler yıktı Fitneye vefasız dünya dilerim
Bütün insanlığın çabası insan Kültürlüsü insan, kabası insan Bebek insan doğar babası insan İnsana hatasız dünya dilerim.
Der Mahzuni insanlıktır gerisi Okyanus ötesi yahut berisi Tüm yıkılsın kötülüğün serisi Doğruya cezasız dünya dilerim....>>
Bir Muhabbet
Ey erenler ey bacılar Biz Hak'kın kuluyuz bugün Dün gece biraz akıllı Birazcık deliyiz bugün.
Gündüzler gitmiş akşama Yıldızları yama yama Hiç kimseden değil ama Biz bizden uluyuz bugün.
Eğil dost Mahzuni eğil Türap ol da haddini bil Yalnız dört duvar değil Bir Anadolu'yuz bugün....>>
Biz Miyiz
Size derim size bize gülenler! Nefsin ateşine yanan biz miyiz? Edepli erkânlı ikrar verenler Cahilin sözüne kanan biz miyiz?
Arifler insanı sözüyle tartar Gel dokunma her gönülde dost yatar Engin ovalarda menekşe biter Akışlara zehir sunan biz miyiz?
Gitmiyor içimden gam ile acı Daha anlaşılmaz «Gurûhi Naci» Gel doğrusun söyle ey Turna Bacı İkrar verip geri dönen biz miyiz?
Biz mi kestik Hüseyin'in yolunu Biz mi parçaladık Kasım kolunu Biz mi koklamadık cennet gülünü İblis'i laine kanan biz miyiz?
Mahzuni Şerifin bilmem ne zorun Nerelerden aldın sen bu kârın Varısa hatamız serimden vurun Mazlumun hakkını alan biz miyiz?...>>
Canandan Gayrı
Ben canandan ayrı düştüm ağlarım Derdimi dökerim esen yellere. Viran oldu bahçelerim bağlarım Başım alıp gidem elden ellere.
Cahilin elinden kırılır gurur Dünyanın sitemi üstüme yürür Kime dost dedimse gelir taş vurur İnanasım gelmez sahte kullara.
Mahzuni Şerifim desem sözümü Ancak Allah bilir benim özümü Bana çok gördüler garip sazımı Kızdım veda edeceğim tellere....>>
Çok Şey İsterler
Sevdim diyenlere selamım olsun Bilirsin sevenden serin isterler Kuru merhabaya hatır mı kalsın Tabipler yâreyi derin isterler.
Hangi bezirgana mahsustur göçün Her şehre uğrama pazarlık için Taşı hamur eden turun isterler.
Dökeyim derdimi «Ievh-i kalem»e Kurban olam tabip yâreme değme Gördüm âlemde naçar ademe Gelir Mahzuni'den şirin isterler
Aşık Mahzuni Şerif Şiirleri
Devran
Kör olası devran tersine döndü Akar gözlerimin yaşı dem gibi. Bize doğan güneş yoruldu söndü Zalim hayat sanki benim nem gibi.
Bahar geldi pınarlarım kurudu Dağlarımı kara bulut bürüdü Bize tatlı bakan gözler çürüdü Karşımızda beyler gezer kem gibi.
Evrak evrak günahımız yazıldı Yavaş yavaş kör kuyular kazıldı Korkarım dünyanın karnı bozuldu Beyler bizi yedi gitti yem gibi
Dost Mahzuni aktı aktı duruldu Zalimin günahı benden soruldu Ezildi bellerim sanki kırıldı Yorgun atın ağzındaki gem gibi....>>
Dile Kolaydır
Akılsız diyerek dost beni taşlar Artık adam olmak dile kolaydır. Ne bilsin belayı belasız başlar El davulu çalmak dile kolaydır.
Kim istemez nazlı yari sarmayı Kim istemez her gün bayram görmeyi Çocuk bile bilir akıl vermeyi Hak'ka secde kılmak dile kolaydır.
Evim yok barkım yok sermaye sıfır Vücudum müslüman kaderim kafir Sağımdan solumdan yağıyor küfür Gayri rahat bulmak dile kolaydır.
Ömrüm oruç geçti bayram görmedim Mevla'm ayak vermiş bir gün gitmedim Çok ham yetiştirdim kendim yetmedim Kayadan su almak dile kolaydır.
Mahzuni Şerifim zordur bu dünya Düşünce görülür Hanyayla Konya Ne İngiliz koydum ne de Almanya Gayri insan kalmak dile kolaydır....>> | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:30 am | |
| Divane Gönlüm
Bir gönüle benzemiyor Şu benim divane gönlüm Bulutları ezemiyor Şu benim divane gönlüm.
Saraylarda hırsız ister İnsanları arsız ister Kar içinde karpuz ister Şu benim divane gönlüm.
Mahzuni'yim ne diyorum Canı dosta adıyorum İşte geldim gidiyorum Şu benim divane gönlüm....>>
Diyarbakır Geceleri
Bir geceye benzemiyor Diyarbakır geceleri Bulutları süzemiyor Diyarbakır geceleri.
Diyarbakır ovaları İnliyor zarı zarı Doğunun bahtsız diyarı Diyarbakır geceleri.
Mahzuni'yim ne diyorum Canı dosta adıyorum İşte geldim gidiyorum Diyarbakır geceleri....>>
Doğmuş Gibiyim
Ana baba hısım akran neyimiş Sanki bir kayadan doğmuş gibiyim. Denizler kayalar boşa büyümüş Ben de bir damladan yağmuş gibiyim.
Bir zaman oturdum boynumu büktüm Hayat bir hiçmiş bıktım ha bıktım Ben kendi aklımca dünyayı yıktım Aslında bir taşa değmiş gibiyim.
Kel başımı çok toprağa tarattım Susuz çiftliğimde pirinç ürettim Eminim ki neler neler yarattım Beni yaratanla doğmuş gibiyim.
Mahzuni'yim bir anadan doğmadım Aşkımdan gayriye boyun eğmedim Koskocaman bir dünyaya sığmadım Bir fındık içine sığmış gibiyim....>>
Doğru Ve Yalan
Bir milletin şerefini üstüme Aldığım doğrudur, sattığım yalan! Millet aleyhine çürük bir döşek Bulduğum doğrudur, yattığım yalan!
Ben eski kendimim, yenisi oldum Kinnisi olmadım kimissi oldum İnsan gemisinin denizi oldum Yüzdüğüm doğrudur, battığım yalan!
Kim neye taparsa karışmam ona Haddim değil Allah görevi bana Herkes gibi dünya denen bir hana Geldiğim doğrudur, gittiğim yalan!
Mahzuni'yim boşa yorulmasınlar Bizden ayrı diye kırılmasınlar İnsan düşmanları darılmasınlar Bulduğum doğrudur, sattığım yalan!...>>
Durmuş'a Mektup
Durmuş bizim köyden haber sorsan Harman kalktı, bulgurları serildi. Onyedi yıl evvel ölen Haceli Seksenbir yaşında geri dirildi.
Kömüş Hasan ineğini satıyor Kasım harmanında düğün tutuyor Cin Mehmet yatağa düştü yatıyor Bir acayip kulakları gerildi.
Götürdüler İbiklerin Tulay'ı Kel muhtara sövdüğünden dolayı Kır Bekir bilmeden atmış kalayı Çok ayıp yerinden serum verildi.
Üç it tuttu Yahya'ların Hasan'ı Toz ediyor o geceye basanı Bizim Yusuf değiştirmiş lisanı Laf ederken kırım kırım kırıldı.
Mahzuni bu kadar işte Durmuş'um Selam verip hatırını sormuşum Gece olmuş geç farkına varmışım Sığır geldi sıpaları derildi....>>
Dürzüler
Bizim köyün tek sahibi Bir kınalı dürzü dürzü Kan emiyor yılan gibi Bir kınalı dürzü dürzü.
Dürzülerde olmaz gurur Dürzü başı eğik durur Dışı müslüm içi gavur Bir kınalı dürzü dürzü
Dürzü gezer nazlı nazlı Dürzüde çok şey gizli Bizim dürzü dört boynuzlu Bir kınalı dürzü dürzü.
Dilinde cennet âlası Yüzünde kara cilası Mahzuni'nin baş belası Bir kınalı dürzü dürzü...>>
Düştü
Gene bir firkate geldim Gönül kalktı yola düştü. Oy seni seven âşıklar Bunca dilden dile düştü.
Yanımda bir nur ışılar Nura gark olur kişiler Cem olunca bektaşiler Laden kıylû kale düştü.
Dost Mahzuni bağlaşalım Dost deyipte ağlaşalım Her yıl, her yıl buluşalım Şanımıza böyle düştü....>>
Düzene Tepki
Gene it dilinden çaldı makamlar Çok ayılar göbek attı hırsınan. Çayırın harmanı çıktı bakalım Uyuz beygir şaha kalktı tırsınan.
Kolay çıkmaz bu tahtanın cilası Temeli bulaşık oldu olası Bizim başımızın böyle belası Özel gelmiş mektebinen kursunan.
Gizli pazarlığın yahşi rızası Ne bir tesadüftür ne iş kazası Çok yamandır doğru sözün cezası Tepem ezer tırpanınan örsünen.
Mahzuni Şerifim necidir neci Yaktı sinemizi hac'oğlu hacı Züğürt ah der fakat zenginin piçi Avrupa'ya gider gelir forsunan....>> | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:30 am | |
| Elveda
Anlaşıldı meyhaneci Elveda oy oy elveda Benden başka kimse yoktur Elveda oy oy elveda.
İçtiğim iftira benim Ciğerlerim yara benim Herkes gitmiş sıra benim Elveda oy oy elveda.
Son kadehim son yudum Üç sabah burda uyudum Yoktur hayattan umudum Elveda oy oy elveda.
Al şu sazı sende kalsın Param yoktur helâl olsun Telleri Mahzuni çalsın Elveda oy oy elveda....>>
Erenler
Geçti Mecnun, Leyla çöllerde kaldı Bu her neyse bitti erenler. Dün için gelenler yollarda kaldı Nasıl geldi ise gitti erenler.
Yunus'lar bu günü anlatıp geldi Pir Sultan bu günü başıyla yazdı 'Yeysel' daha dünden bu günü sezdi Bu gün yarın için battı erenler.
Hak değil insana bir hanedanlık Korkutmasın bizi perilik cinlik Utanmaya değer şu senlik benlik Artık canımıza yetti erenler.
Yemyeşil edelim şu bizim bağı İsterse boş kafa, versin göz dağı Unutma çağımız uranyum çağı O Nuh'un gemisi battı erenler.
Çalma düdüğünü hiç oğlu hiçin İnsan sevmeyeni sevelim niçin Mahzuni Şerifim yarınlar için Yarına bak bugün bitti erenler....>>
Erzurumlu Emrah'a Öykünme
Kime açtım ise garip halimi Hemen bizim ele gel dedi bana. Gözlerimden döktüm kanlı yaşımı Götür ateş ile sil dedi bana.
Dedim nerde bulurdum ben o yari Dedi ki nevsine çal zülfikarı Dedim nerededir adamın körü Bak kendi gözüne, bul dedi bana.
Dedim (Necef) nere, dedi özümdür Dedim (Kabe) nere, dedi gözümdür Dedim senet nedir, dedi sözümdür Yalancı ikrarı bol dedi bana.
Dedim cennet nerde, dedi sinemdir Dedim kahraman kim, dedi yanandır Dedim Rabbin kimdir, dedi canandır Bildiğin sultanlar kul, dedi bana.
Dedim namaz nedir, dedi niyazdır Dedim Muhammet kim? dedi bir özdür Dedim sidret nedir, kapalı sözdür Canlı posta namaz, kıl dedi bana.
Dedim Hayber nedir, nefsin kalesi Dedim matem nedir, sevenin yası Dedim adem kim, dedi harabın hası Ara viranede bul, dedi bana....>>
Espri
Bir gerçek yalanım vardır erenler Deve karıncaya binmiş geziyor Özüyle işiyle kirli kişiler Halkın önünde yunmuş geziyor.
Bilenler bir gömlek biçsinler bana Acep kim benzermiş zalim Mervan'a Yiğitçe çıkmıştı halkın uğruna Mahzuni hak ile yanmış geziyor....>>
Eyvah Gönül
Yaktın, yıktın beni böyle Aman gönül eyvah gönül. Kerametin neydi söyle Aman gönül eyvah gönül.
Felç olmuştan diz istersin Kör olmuştan göz istersin Kudurdun mu yoksa gönül Şubatta karpuz istersin.
Bilmem ki neye taparsın Hem taparsın hem saparsın Dost edersin düşmanları Dostu da düşman edersin.
Nettin nettin Mahzuni'yi Taşa tuttun Mahzuni'yi Harap ettin Mahzuni'yi Aman gönül eyvah gönül....>>
Felek
Geçti felek geçti gayri zamanım Gidiyorum kara gözlüm ağlama Gök yüzünde kayıp oldu dumanım Savruldu pazara külüm kalmadı.
Erenler konardı erler göçerdi Mevla'nın aşkına damla içerdi Güzeller toplanır ekin biçerdi Harman savuracak yelim kalmadı.
Mahzuni Şerifim ah bire günler Kırılmış sazımız telleri inler Altı top perçemli güzel gelinler Düğünler tutacak halım kalmadı....>>
Felek
Suyun mu kurudu ey kahbe felek Gülüp oynadığım günler, gel ha gel. Yaz bahar ayında dereler gibi Coşup çağladığım günler, gel ha gel...
Yavru ceylanıdım çölde gezerdim Yeşil ördeğim gölde yüzerdim Sarp kayada şahinlere benzerdim Pervaz kurduğum günler, gel ha gel...
Mahzuni der erenlerin hasından Gönlümüz kavruldu dostluk yasından Hacı Bektaş gibi pir kapısından Düşüp ağladığım günler, gel ha gel......>>
Fermanım Mı Var
Ben de şu dünyanın nesini sevem Orada savrulan harmanım mı var. Çıkıp seyran edem hangi yaylayı Ha deyip kalkacak dermanım mı var.
Anlanmaz da garip gönlüm anlanmaz Mazlum öldürünce yiğit şanlanmaz Ağardı saçlarım sözüm dinlenmez Benim padişahtan fermanım mı var.
Pare pare etti hekim yaramı Şaşırdım dünyamı ak mı kara mı Der Mahzuni neyim alacak haramı Benim soyucak kervanım mı var....>>
Gardaş
İki gardaş gördüm dost pazarında Bilmem elendi mi gardaş olurken. Hey erenler gardaş kolay bulunmaz Gardaş bilindi mi gardaş olurken.
Gardaş güneş olur gardaş bir aydır Gardaşın okunda gardaş bir yaydır Bu bir meseledir gardaşa paydır Göğüs delindi mi gardaş olurken.
Mahzuni Şerifim gardaş değildir Özü sözü vardır yoldaş değildir Özü çürük kaya bir taş değildir Hak'ta elendi mi gardaş olurken....>>
Geçen Günler
Bir dövende harman sürdüğüm zaman Nice gözlerime toz geldi gitti. Anamdan babamdan doğduğum zaman Baharı görmeden yaz gelip gitti.
Belirsizdir gardaş benim durağım Aldı hep başımı böyle merağım Ağustos başında yanmış yüreğim Şubat ayında da buz gelip gitti.
Şu dünyanın ömrü yarımdır yarım Benim cahillerle yoktur pazarım Beni çekemeyen zalim dostlarım Mahzuni dul ama kız gelip gitti....>>
Gel Gönül
Gel gönül aleme sırrını deme Bir sözü bin söze sakla hele dur. Her daim başında hayatın kışı Felek ne gösterir bekle hele dur.
Acele bir işe şeytan karışır Saburla oturan Hak'ka kavuşur Felek biziminen hemen savaşır Şimdilik gücünü ekle hele dur.
Sinemde saplı zalim bıçağı Nasıhatcı olmuş Hak'kın köpeği Gel Mahzuni soldurma bu çiçeği Şimdilik meyvesin kokla hele dur....>>
Gelme Deli
Sizin göçler bu illerden Gitti artık gelme deli, deli... Çadır yerinizde otlar Bitti artık gelme deli, deli...
Bulunmaz kahrını çeken Bulunmaz yüzüne bakan Bülbül başka dalda mekân Tuttu artık gelme deli, deli...
Berçenek uzun yazılar Orada rüzgâr sızılar Mor koyunlar dört kuzular Gitti artık gelme deli, deli...
Bulunmaz Mahzuni sesi Yoktur yalanda hevesi Son yolda ümit gemisi Battı artık gelme deli, deli......>>
Güllere Sitem
Doğar doğmaz bu dünyanın çamuru Niye gördün kör olası gözlerim Doluya çevrilmiş bahar yağmuru Niye baktın kör olası gözlerim?
Katil kulaklarım yardımcı sana Bakarsın güzelden kötüden yana Arslanın elinde kalmış ceylana Niye baktın kör olası gözlerim?
Şu yıldızdır, şu güneştir der iken Çok çekerim bende bu göz varıken Bir balina bir ton balık yeriken Niye gördün kör olası gözlerim?
Mahzuni dünyaya doysam olmuyor Yalanı doğruya koysam olmuyor Seni ellerimnen oysam olmuyor Niye baktın kör olası gözlerim?...>>
Gülyüzlü
Gülyiizlüm bu nazın bu kadar fazla Hergün aramızda kavga mı olsun? Eşiğine gelmişidim niyaza Terlemiş gömleğin soyka mı olsun?
Küfür bilmez idim küfür ettirdin Döğüş bilmez idim ite çattırdın Bir gün sayıp beş gün zehir yutturdun Hele bu sabahın akşamı olsun?
Benim ağladığım üzmez mi seni Nereden öğrendin buğuzu kini Bu kadar hor görme sultanım beni Bin yıllık bir sarhoş softa mı olsun?
Hazreti Hüseyin şahitim ise Suçumu gösterir bütün herkese Mahzuni'yi tanı sese gel sese Bütün ikrarların lafta mı olsun?...>>
Gümüşhacıköyü
Ayrılık zuhretti gene sultanım Var git gayri zaman neler getirir. Bir sürüye zeval düşmeyiversin Belalar kuzuyu meler getirir.
Selâm söyle Gümüşhacıköy'üne Kölesine, ağasına, beyine Karlı dağlar düzün mor eteğine Şubat aylarını siler getirir.
Kimse bilmez şu ormanın kurdunu Kara kartal yüksek oyar yurdunu Mahzuni Şerifin gönül derdini Ağlayı ağlayı güler getirir.
Güzel Şey
Gel ha gönül yüksekten uçma Türabın üstünde durması güzel... Dev diye birşey yok yalan dünyada Hırsa zincirleri vurması güzel...
Kâmil meclisinde derin ol derin Seni değiştirmez bir tek aferin Başın kesilse de serin ol serin «İkrar» alıp «ikrar» vermesi güzel...
Dostum dostum diye akmalı kanın Hiç sarayı yoktur bir Süleyman'ın Dini özü kara yarım softanın Gerçekler peşinden ürmesi güzel...
Neresi yalandır erenler bunun Hiç faydası yoktur yarım kaygunun Sabırlar şehrinde garip yolcunun Mahzuni Şerifi sorması güzel......>>
Hacı Bektaş Veli
Gel dinim imanım canım efendim Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost. Ben aşkın şarabına vuruldum yandım Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.
Bir kıvılcım verdin Taptuk Emre'ye Hazırlandı Yunus canın vermiye Her can lâyık değil seni sevmeye Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.
Kurtar bizi sarıların dilinden Münkir olan gitmez senin yolundan Ben usandım şu yobazın elinden Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost.
Kemter Mahzuni'yim bende neyleyim İnliyerek dergahında öleyim Kul eyle kapında kurban olayım Adı güzel Hacı Bektaş Veli dost....>>
Hz. Ali Gerçeği
Ey harici! bilemezsin sen Ali'nin sırrını Oku rahledeki Enam-ı inan mümteha yazar Dünü günü figân etsem yetmez «ulu Abaya» Çünkü benim gönlümde şehit şüheda yazar.
Haymegâhı Hüseyin'i utanmadan bastınız Evladı Ali'ye acımayıp yavrusunu kestiniz Hangi rüzgarda bu adet böyle cahil estiniz Gelin görün gönlümüze böyle bir saba yazar
Der Mahzuni inan der imanı irfanımda Gücenme yok ey selam inan merhaba yazar «Seçerim Horosan» ile «müneccimim berhuda» Ne yazarsa cüzdanımda inan «Murtaza» yazar.
Şah Hüseyin mazlumların şahısın Gönüllerin hünkânsın güzellerin manisin Kerbelâ'ya düşenlerin ezeli ervahısın Merdan Ali yadigar evliyasın dost Hüseyin.
Mustafa'nın gözü şuru Fatıma'nın canları Ey kanlar içinde uyuyan ulular sultanları...>>
İhsan Aktaş'a
İhsan baba Hacıköy'e gidersen N'olur beni soranlara selam et. Tuz ekmek yediğim bütün dostlara Hizmetimi görenlere selam et.
Geçti benim ömrüm yamadır yama Benim sabahlarım benzer akşama Yolun uğrar İse eğer çorum'a Düğün kivre'lerime selam et.
Hacıköy dağları gülleri acı, İçimden gitmiyor bir ince sancı Hizmetin gördüğüm Habibe bacı Bize divan duranlara selâm et.
Bu kadar gösterdim ben bu çabayı Güzel sevdim çünkü «Ali-Aba»yı Sakın ha unutma «Tellâl Baba»yı Bize karşı duranlara selâm et.
Bizim çeşme aktı aktı kurudu Felek bana ordusuynan yürüdü Kara beniz Tilki Hoca varıdı Hatırımı kıranlara selâm et.
Mahzuni Şerifim kolay gülemem Gülemem nedendir onu bilemem Belki mukadderdir daha gelemem Yani bizi soranlara selâm et....>>
İlk Plak
İşte geldim, gidiyorum Elveda dostlar elveda! Bilmem kime ne diyorum Elveda dostlar elveda!
Koyun postundaki kurtlar Söylemekle bitmez dertler Böyle işgal olmuş yurtlar Elveda dostlar elveda!
Dost yoluna kurban canım Ne vezirim ne sultanım Beni bekler çevre yanım Elveda dostlar elveda!
Mahzuni'yim gide gide Dost lokmasın yuda yuda Ne hocayım ne de dede Elveda canlar elveda!...>>
İntizar
Her sabah her sabah, her gün her gece Ağlanır mı gözlerini sevdiğim? Bir fındık içinde bir poyraz yeli Eğlenir mi gözlerini sevdiğim?
Ne güzel bir aydır yaz bahar ayı Akıyor gözümden kanların çayı Bir saçın telinde bir Ceyhun suyu Eğlenir mi gözlerini sevdiğim?
Kalmadı gönlümün takati hâli, Zehrettin ömrümü neyleyim balı Zincirler içinde Mahzuni teli Bağlanır mı gözlerini sevdiğim?...>>
İntizar Ve Sevda
Ben de bir insanım senin gibiyim Ne kaçarsın benden dön geri geri Ben öldükten sonra şefaat etme Gelme mezarıma çık geri geri.
Fadime anaya Ali yakışır Bu ilde Ali'ye Veli yakışır Güzellere bülbül dili yakışır Gel benim bahçemde öt bari bari.
Mahzuni Şerifim ismi ezeldir Her ezel yaprağın sonu gazeldir Gün olur sevdiğim zarar güzeldir Hatır için olsun sat kâri kâri....>>
İşin Doğrusu
İki yüzlü ile dost olman dostlar İyi günde Tanrı gibi laf eder. Kara gün içinde uzaktan sesler Bir yüzünü Şeytan birin saf eder.
İki yüzlü ile dost olam dersen Serden haberin yok sersemsin sersem Mukadderat icabında düşersen Dize vurur acır gibi tuh eder.
Yüzüne gelince canı gözüsün Yüzünden gidince ala tazısın Şeytan gibi hilaf yazar yazısın İki yüzlü Peygamber'e küfreder.
Neler çektim iki yüzlü dilinden Yüzbin çeşit toz kaldırır yolundan Kul Mahzuni iki yüzlü elinden Döner gelir acır gider tuh eder....>>
İtiraf
Dostlar ben Allah'ı inkar etmedim Bu şekilde hayvan kalana çattım Şeriat'ı sevdim, yere yatmadım Gösterişe namaz kılana çattım.
Arapça değildir Allah'ın dili Allah evi yapmaz Allah'ın kulu Camiden geçer mi cennetin yolu Burda cehennemlik olana çattım.
Ne sakal ne bıyık dosta yetirir Ne dua ne telkin canlar bitirir Ne muska ne divit Hak'ka götürür Ben canlı içinde yalana çattım.
Mahzuni'yim daha ötesi var mı İbrişim elliler çelik büker mi Ben bir canım diyen can yakar mı Böyle bir görünmez plana çattım....>>
Kahpe Felek
Kahpe felek ben neyine karıştım Ağlar garip garip ikrar verenler. Karlı dağlar gibi dumanlı başım Bahar görünmedi gözüme benim.
Şu bizim yayladan göçmüş erenler, Ağlar garip garip ikrar verenler. Hanı nerde kaldı bizim yarenler Küller ekmeğime tuzuma benim.
Der Mahzuni sam yelleri esildi Yağmurlar yağmadı yerler küsüldü Koyunum ağladı koçum kesildi Canavar dadandı kuzuma benim....>> | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:30 am | |
| Karoğlan
Sevgili kardeşim canım Karoğlan Bizim yüzümüze güleceksen gel. Asık surat göbeklerden usandık Adamca bakmayı bileceksen gel.
Bilirsin ki bizim köyün yolu yok Hökümete ulaşacak kolu yok Bizim derdimizin sağı solu yok Açlığa çare bulacaksan gel.
Rey dediniz oy dediniz al verdik Yüz yıllardır gözü bağlı yalvardık Tarla tarla diken kırdık bel verdik Yoksulluğa tırpan çalacaksan gel.
Hiç benzeme senden evvel gelene Çünkü kanımız tok böyle yalana Hiç sözüm yok milletini sevene Yoksulluğa tırpan çalacaksan gel.
Mahzuni Hak ile beraber olur Haksızın hakkından haklılar gelir Millet verdiğini geri de alır Kara bahta «ak gün» saracaksan gel....>>
Katip
Kalemine kurban olduğum kâtip Yaz şikâyet defterine yaz beni Boynuma musallat tokunu takıp Elet götür divanına diz beni.
Ferhat misaliyim dağlar delerim Sevinirim derdim ile gülerim Yaralı kuzuyum ayrı melerim Anam öldü kabul etmez yoz beni.
Mahzuni Şerifim sarardım soldum Derdimin içinde dermanı buldum Artık ben zevkimden dünyadan kaldım Ne tatlı belaya saldı dost beni....>>
Kerim Ağa
Ta dedemden yedi dönüm kalmıştı Kerim Ağa niye sürdün tarlayı? Hökümet vermişti benim olmuştu Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?
Bu nasıl adalet, nasıl terazi Sürdüğünün mezalıktı birazı Yetmez mi onbeş dönüm arazi Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?
Merkebi ineği çift ettim koştum Eliminen diken yoldum ot biçtim Hendekler kazdım da kuyula deştim Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?
İki yorganımın birini sattım Bir buçuk yatakta beş nüfus yattım Üç oğlumu bir tüfekle donattım Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?
Mahzuni der yok mu benim gururum Yıllar yılı gurbet elde çürüdüm Yemin ettim billah seni vururum Kerim Ağa niye sürdün tarlayı?...>>
Kıbrıs'ta Bir Şehit
Hele bakın şu yiğidin göğsüne Zalımdan bir kurşun yemiş geliyor. «Albayrak» tabutuna sarılmış Bu toprak benimdir demiş geliyor.
Kundakta yavrular diri yakılmış Çoluk çocuk hendeklere dökülmüş Gebe kadınlara süngü sokulmuş Kıbrıs'ı bir duman almış geliyor.
Bir papazın seri, dünyayı sardı Akdeniz'i kana, yaktı kavurdu Kurtaran yok mu, şu yavru yurdu Bir Mustafa Kemâl doğmuş gelir.
Ne güzel yakışmış bayrağın rengi Bir vatan uğruna eylemiş cengi Var mı ulan dünyada Mehmet'in dengi Mahzuni soyunu övmüş geliyor....>>
Kızılırmak
Yürü bire Kızılırmak Bu akışın nere böyle? Buna can dayanır mı Çok yıkılır dere böyle?
Şubat gelince çağlarsın Niye yolcuyu bağlarsın Dertli misin çok ağlarsın Kaderin mi kara böyle?
Bunca yiğitleri nettin Kıvrılarak aktın gittin Yüzbeş asır hizmet ettin Bizim ağalara böyle?
Kızılırmak deniz dibin Ya kimdir senin sahibin Sanki rengin gibi, rengin gibi Niye rengin kara böyle?
Mahzuni Hak'kı bulası Dönüp saçını yolası Birleşip baraj olası Bizi sürme nere böyle?...>>
Kim Neye Güvenir
Haydar'ı Kerrar'ı sevmeyen adem Yüzbin hac eylese boşa güvenir. Ehli-beyte gönül vermeyen adem Ne yazık ki dört duvar taşa güvenir.
Sofular duaya, soysuzlar sere Pirler mürşitlere, talipler pir'e Sadıklar arife, ahmaklar köre Aşıklar gözünde yaşa güvenir.
Evliyası bitmez Anadolu'nun Derdi mi tükenir derviş yolunun Kırar kanadmı Hak'kın kulunun Cahil cennetteki kuşa güvenir.
Gerçekler gerçeği gerçekçe över Pişman binamazlar bağrını döver Dünyada ademin kuluna söver Ahrette mübarek naşa güvenir.
Der Mahzuni Şerif, gördüğüm yurtlar Gezip dolaştığım ovalar sırtlar Yaz gününde kuzu koymayan kurtlar Gizlenirim diye kışa güvenir....>>
Londra Geceleri
Sanki ömrüm bir bilmece Bitmez tükenmez geceler. Uzun ince yollar gibi Bitmez tükenmez geceler.
Yağmur yağar hışım hışım Aman ne belâlı başım Ne hayalim ne de düşüm Bitmez tükenmez geceler.
Bir evim, bir eşiğim yok Bir lamba bir ışığım yok Yorganım yok döşeğim yok Bitmez tükenmez geceler.
Bir kar yağar bir de yağmur Geldi geçti bunca ömür Mahzuni'nin ömrü demir Bitmez tükenmez geceler....>>
Mapus Sonrası
Kolay değil şu dünyanın âlemi Kuru lafla sürülmez ki süreyim. Tutupta nefsime idam kararı Vicdan vardır verilmez ki vereyim.
İçime akıyor gözümün yaşı Ne kadar zor olur ahbabın taşı Erciyes Dağı'nda uçan bir kuşu Kör gözünen vurulmaz ki vurayım.
Kalmadı dizimin gayrı dermanı Ekin ektim yapamadım harmanı Suçum yokken beyler vermiş fermanı Dost Mahzuni verilmez ki vereyim....>>
Medet Aramak
Ey erenler, ey gaziler sultanı! Bizim demimize girenden medet. Akıp giden böyle bir ırmak gördüm Irmağa bu hızı verenden medet.
Ah ile vah ile «kırklar»a varıp Yüzüğün sırrını danışıp sorup Fazlı'nın borcuna emanet durup Terazi gözüne girenden medet.
İnan ki sultanım değil Irak'ta İkilik olamaz böyle bir farkta Arş yüzüne gidip kelam-ı Hak'ta Muhammet'e yüzük verenden medet.
Der Mahzuni Şerif hu deyi deyi Mudukap eylemiş ulu «Kabe»yi Horasan'dan alıp yetim yavruyu Kıraç Berçenek'e sürenden medet....>>
Milli Arzu
Edirne'den Kars'a efendim Bu memleket takım takım bizim be... Bizi bölemezsin behey serseri Toprak gibi büküm büküm bizim be...
Bizdeki yürekler başka yürekler Günümüz dayanır tuzlu çörekler Senin sofrandaki ballar börekler Ömür boyu zehir zıkkım bizim be...
Kara sapan, kuru tezek, kel çarık Toprak tezek, toprak susuz, çok yarık Biz senin gözünde güya barbarık Hayat denen şeyden bıktık bizim be...
Edirne'den Kars'a bir yol uzanır Dumanlı dumanlı oy bizim eller... Yeşil ormanları bulut kazanır Dumanlı dumanlı oy bizim eller......>>
Ne Güzel
Alakarda gelir bahar ayları Selden sele karışması ne güzel Selamdan selama sarı sümbüller Uçtan uca varışıması ne güzel.
Ayrı kişi ölü ile diriler Yaşlar gider yollar yarı yarılar Sonbaharda birleşirken sürüler Koyun kuzu karışması ne güzel.
Bu günden bellidir efendim yarın Bu günün yüzüdür yarından derin Kadehten kadehe dost aşıkların Mızrapları vuruşması ne güzel.
Aşıkları bıraksalar halında Neler gelir geçer onun telinde Mahzuni'nin üçbin beşyüz yılında Sorulupta sorulması ne güzel....>> | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:31 am | |
| Ne Güzel Uymuş
Ta ezelden böyle yakışıklıdır Şu dağlara kale ne güzel uymuş Bir ah çekse bin dereyi sel alır Aşıklara çile ne güzel uymuş.
Kırmızıya beyaz, karaya sarı Bataklığa sinek, çiçeğe arı Yaz gününe güzü, kışa baharı Kuru toprak sele ne güzel uymuş.
İnsanlar insana, hayvanlar soya Sular enginlere, selvi ovaya Güzele kalem kaş, çirkine boya Sivri tırnak kele ne güzel uymuş.
Arsıza ahlâksız, hırsıza tasa Canbaza enayi, bankaya kasa Mazluma kol-kanat, suçluya ceza Namussuza hile ne güzel uymuş.
Dünyada pay olmuş tavşana tazı Arslana çarçakal, kurtlara kuzu Mahzuni'ye derdi, Şerife sazı Parmakları tele ne güzel uymuş....>>
Nedir
Biz bu aşkın belasına, nimet-i hak demişiz Biz yanarız nar-ı aşka, ya cenneti âla nedir? Âşık olmak için cennette, ol buğday yemişiz? Sorun hele bir softaya Mecnun'u Leyla nedir?
Cennet'in derdü belasın Hazreti Adem bilir Cavidan-ı kâmil anlar ya cahil nerden bilir Mustafa'nın kim olduğun Mirac'a giden bilir Ben bugün doğdum bugün varım ya Kalubelâ nedir?
Kaşlarında okumuşum Sidret-ül Münteha'yı Gözlerinde yazılıdır yasin-i vedduha'yı Doğdu, Âdem nida etti çağırdı ki ya ahi Havva'yı ruhu zemindir bilmem bu belâ nedir?
Gel ey zahit ver benim şu gıyasımın cevabın Pençe-i ruhu âlâda kim giydi Ali libasın Azmi Küfe olmak her cana kolaydır bil hunin Sorarım bir softaya Hüseyin kim Kerbelâ nedir?
Ben nice alim görmüşüm kalemine hak diyor Nice arifan seyrettim benden gayrı yok diyor Sorun hele Nesimi'ye neden "enel hak" diyor Neden yüzdüler derisini bu zalım bela nedir?
Ali boşa okumadı "la feta" suresini Bir kağıt yaprağı sanma o surey-i Yasini Ahmak sofu diz çöker de okuyup ihlas'ını Secde etmez çölü dilaraya Mecnun'u Leyla nedir?
Ey Mahzuni Mustafa'nın sırrı sübhan olduğun Bilemezsin bu dünyaya çeşit çeşit geldiğin Vallahi ben gibi yüzbin olsa bilemez Aşıkların bildiğin Sorun hele bir gün Sübhayı Âla nedir Vücutu aksa nedir?...>>
Nerdesin
Gene gam bürüdü garip gönlümü Neredesin kumru dilim nerdesin... Ah ile geçirdim bunca günümü Yüce dağlar hep mi bana perdesin...
Sevdalı başımı ezdirdin durdun Beni benden bile bezdirdin durdun Başı boş dağlarda gezdirdin durdun Merhametsiz sen de içerlerdesin...
Yüreğim denizli gözlerim selli Kaderim yavaşlı ıstırap yelli Ne pazarım belli ne kârım belli Mahzuni Şerifim ara yerdesin......>>
Olmuyor
Benim de canımı Allah yarattı Yaradanı inkar etsem olmuyor Hiçbir varlık kendi kendin yaratmaz Yaradanımı unutsam olmuyor
Yok sağımış, yok solumuş bilemem Ben kimseye eli bağlı kalamam Dualı, divitli toprak olamam Bilenin hakkını yutsam olmuyor.
Mahzuni damlayıdı bir sel ettiler Seli coşa coşa bir göl ettiler Bilmediğim bağda bülbül ettiler Gayrı karga gibi ötsem olmuyor
Ortaklık
Öyle bir zalımla ortaklık ettik Dolu ona düştü, boş bana düştü. Bir ulu defterde hesaplar tuttum Beşbin ona düştü beş bana düştü.
Bir deryaya girdik daldık dolaştık Ulu bir mecliste güldük gülüştük Vücudumu parça parça bölüştük Gözüm ona düştü yaş bana düştü.
Mahzuni denizle açtık arayı Arayı arayı buldum karayı Beraber çalıştık yaptık sarayı Saray ona düştü iş bana düştü....>>
Osmanlı Ve Türkler
Bin yıllık bir hasta inler şurada Ne doktor bulunur, ne çıban biter Dört mevsim boş geçer bu güzel kırda Ne çiçek ekilir, ne fidan biter.
Vicdan adaleti kurulmadıkça Haksız, Hak yolunda görülmedikçe Mebus köylü gibi yorulmadıkça Ne adalet bakar ne vicdan biter
Marangoz çalışır, kapısı yoktur Berberin sakalı herkesten çoktur Çalışan aç gezer soyanlar toktur Ne adavet kalkar ne düzen biter.
Size derim size duyun insanlar! İnsanı asıpta zevkeden canlar... Dört yanımdan hücum etti hayvanlar Ne Mahzuni korkar ne sözü biter....>>
Öğretmenim
Bütün karanlığın ulu güneşi Her gece gönlüme dol öğretmenim Kim ki çıkmak ister ömür dağına Ancak senden başlar yol öğretmenim.
Hep çürüsün sana küfreden diller Kökten kopsun sana taş atan eller Senden küçük güzellikler güzeller Sendeki bir başka hal öğretmenim.
Satır satır düşüncemde kanımsın Kanımın içinde başka canımsın Yaradandan sonra küçük tanrımsın Sende hikmet kudret bol öğretmenim
Adaletin A harfini sen yazdın Zorluklaları sen öğrettin sen çözdün Hesabı keşfettin atomu ezdin Sana tüm engeller kul öğretmenim.
Sen ağlarken ya ben nasıl güleyim Rehbersiz menzili nasıl bulayım Eline gönlüne kurban olayım İşte bir canım var al öğretmenim.
Mahzuni sızlanır övgüm az diye Bana neler çektin oku yaz diye Gene yatır dizlerine saz diye Beni ölene dek çal öğretmenim....>>
Öğüt
Sana diyeceğim var eren yolcu Çürük köprülerden geçme ha geçme. Mertlere haramdır namerdin suyu Derde derman olsa içme ha içme.
İnsan dükkân düdükkân şehre misaldir Kemâlet ehlinin keremi boldur Senden sana gitmek bir uzun yoldur Kendini bilmeden göçme ha göçme.
Mürşit olmayınca müşkül çözülmez Dibi görülmeyen gölde yüzülmez Hak'kın pazarında iki gezilmez Aman beni senden seçme ha seçme.
Mahzuni Şerife bir gün elveda Verdiğini alır Cenab-ı Hûda Hey yolcu ektiğin kalır dünyada Mevsimi dolmadan biçme ha biçme....>>
Öze Dönüş
Bir doktora gittim yaram sarmağa Sen kendi yâreni sar dedi bana. Bir mürşide gittim adam olmağa Senin adam olman zor dedi bana.
Birgün pire vardım adamım deyi Pir öğretti bana şehiri köyü Anasız doğurttum ulu bebeği Öyleyse gözlerin kör dedi bana.
Her çiçekten almışıdış rengimi Yıllardır sorarım bulmam dengimi Birgün aramıya çıktım kendimi Gidip Mahzuni'den sor dedi bana....>>
Özeleştiri
Ahmak gönlüm ne gezersin yabanda, «Şu iki cihanı» sen sende ara. Boşa Tur Dağı'nı gezip dolaşma «Musa'yı çobanı» sen sende ara.
Kötü kişi yoktur dünya yüzünde Herkesin merteği kendi gözünde Herkesin Yezit'i kendi özünde «Ol Şah-ı merdanı» sen sende ara.
Bundan sana nedir erenler ermiş Ermiyen dünyada yani ne görmüş Dinle Hacı Bektaş Veli ne demiş «Derdine dermanı» sen sende ara.
Mahzuni Şerifim Hak'ka gel hele Hak'ka gelmiyenler düşer mi yola Damlayınan düşek bir ulu göle «Ummanı», «deryayı» sen sende ara....>>
Pişman Oldum
Selam verdim selamımı almadı Düşman m'oldun gözlerini sevdiğim Sen beni severdin ezel ezeli Pişman m'oldun gözlerini sevdiğim?
Beni Mecnun ettin deliler gibi Ferhat Şirin'deki çalılar gibi Biat eder idin Ali'ler gibi Osman m'oldun gözlerini sevdiğim?
Ayandır çöllere Mecnun'un hali Eğilmiş kırılmış güllerin dali Adem'i kovduran Havva misali Şeytan m'oldun gözlerini sevdiğim?
Uçma gökyüzünde Cebrail gibi Can alıcı olma Azrail gibi Mahzuni Şerife İsmail gibi Kurban m'oldun gözlerini sevdiğim?...>>
Pişmanlık
Seher vakti evinize Girdim girmez olayıdım. Geçiyordum bağınıza Vardım varmaz olayıdım.
Boş kayadan pınar akar Ondan içen çile çeker Azgın yârene kim bakar Sardım sarmaz olayıdım.
Mahzuni Şerifin halı Aramızda kara çalı Gittiğim erkânı yolu Sordum sormaz olayıdım....>> | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:31 am | |
| Poz İçinde Poz
Gönül nerden aldın sen böyle çalımı Haberin yok poz içinde pozun var. Kimin olur kötü sözün gelimi Ne habersiz ayrı ayrı izin var.
Cahiller kamilin sözünden bilmez Çürük papuç ile Şam'a gidilmez Koyun sürüsünde hınzır güdülmez Bu hâl ile poz içinde pozun var.
Bir damlan bulunmaz denizim dersin Hayâl kaplarından çok pilav yersin Böyle gitme gönül derde girersin Ne acayip türlü türlü nazın var.
Neler açtın Mahzuni'nin başına Karışılmaz oldu neden işine Gönül kimse bakmaz gözün yaşına Anladım ki göz dibinde gözün var....>>
Secere
Gülüm katreyi Zeynel'den Bir katre olmaya geldim. Akıp akıp çaylarınan Ummanı bulmaya geldim.
Öyle ummana karışıp Nice dalgaynan yarışıp Kamilce durup duruşup Derine dalmıya geldim.
Şöyle duram derinlerde Görünmüyen görünlerde Çıkıp yüksek serinlerde Bir yağmur olmaya geldim.
Yağmur olup yere düşsem Nice ceylanınan koşsam Canlanıp Hak'ka uluşsam Gülünen gülmüye geldim.
Bir bağuban görse beni Ölçüsüne vursa beni Birem birem yolsa beni Kendimi yolmaya geldim.
Mahzuni'yim bu iş tamam Beni yaktı işte canan Ben gerçek Kıble'ye inan Bir namaz kılmaya geldim....>>
Sevdiklerime Veda
Her can dayanamaz ayrılık sana Cemâlini gördüklerim elveda Bilmem ki erenler ne oldu bana Sefasını sürdüklerim elveda.
Hiç bakmayın ayıp ile yazığa Aşık olan âşık düşmez tuzağa Belki kader yolu gitti uzağa Divanına durduklarım elveda.
Mahzuni Şerifim tutuşup yana Bağladım özümü Şah-ı Merdan'a Geri dönemessem üzülmen bana İkrarına vardıklarım elveda....>>
Sevdim Diyenler
Sevdim diyenlere selamım olsun Kuru merhaba ile borç ödenir mi? Bilmediğim derya taş ile dolsun Sanki ölü kaptan sağ sanılır mı?
Zerrece Hak var imiş her kulda Fazilet eğlenmez akçede pulda Kâmiller kullara çizgide yolda Kendi yürümese kâmil denir mi?
Yalan dolan ile gönül eğlersin Söyle zahit kime meyil bağlarsın Beni kandırdın ya Hak'kı neylersin Beni kandırdığına Hak inanır mı?
Kıymette bir midir yâr ile ağyar Kâmilin ustası meclise uyar Ey dostlar darılmakta da usul var Mahzuni gibiye dost incinir mi?...>>
Sıla Efkârı
Ala kar mı yağdı gamlı başına? Erciyes Dağları kolay erir mi? Ben gidince dost girer mi düşüne? Kendini görmeyen Hak'kı görür mü?
Yüksekten yükseğe erler nidası Leyla'ların mecnun olur fedası Her Hasan'ın elbet vardır cûdası İnsan sevdiğine avu verir mi?
Kayadan kayaya sararan sümbül Sümbülün derdinden bilir ehli dil Yapraktan yaprağa kovulan bülbül Bin çiçekli bal olsa da durur mu?
Boşuna Mahzuni yalvarıp yakar Gözlerinin yaşı içine akar Değ mümine münkir nereden çıkar Çağrılmayan yere insan varır mı?...>>
Softaya Sorular
Hocam gelmiş bana sualler sorar Bu Kürre'yi arzın binası nedir? Bir gelin oturur güneş yüzünde Elinde yüzüğü kınası nedir?
Hangi çarmıh tutmuş bizim «İsa»yı Bilirsiniz dili yanmış Musa'yı Tur Dağı'na götürürken «Asa»yı Onun konuştuğu «Sina»sı nedir?
Mevla'm bizi bir hamurdan yoğurmuş Adem olun diye durmuş çağırmış «Meryem», babası yok çocuk doğurmuş Onun babasının anası nedir?
Der Mahzuni Şerif bitsin bu acı Neydi Zekeriya Nebi'nin tacı Hocamın korktuğu Tuğbâ Ağacı Tuğbâ'nın döktüğü danesi nedir?...>>
Sultan Süleyman
Sultan Süleyman da olsa Bir gün ölür demedim mi Yerdeki karınca bile Hak'kı bilir demedim mi.
Bilmeyenler ana bacı Şeytandan giydiler tacı Haklı Hasan'ın ilacı Hak'tan gelir demedim mi.
Der Mahzuni dünya cimdir İşi gücü indir bindir En sonunda yağlı kendir Beni bulur demedim mi....>>
Sultanım Ol
Bu yalnızlık bana acı Vurma göğsüme kılıncı Kavuşmak bunun ilacı Dermanım ol gel gel...
Günüm geçer yıllar gibi Savrulurum küller gibi Uzak durma eller gibi Sultanım ol gel gel...
Kandırıldık belâ bulduk Kandırıldık yarım kaldık Matem ettik oruç olduk Bayramım ol gel gel...
Mahzuni'yi yalnız koyma Uyma yad ellere uyma Gelmezsen yaşına doyma Lokman'ım ol gel gel......>>
Şikayetim Sana
Vallahi usandım ben bu dünyadan Şikayetim sana İmam Hüseyin. Eski dostlar şimdi düşman kesildi Şikâyetim sana İmam Hüseyin.
Şikâyetim vardır Merdan-Ali'ye Hem Merdan-Ali'ye Bektaş-Veli'ye Evvel akıllıydım döndüm deliye Şikayetim sana yiğit Hüseyin.
Sana güvenmiştim yuvam dağıldı O zalimin oğlu ömrümü böldü Körpe yavrularım dağlarda kaldı Şikâyetim sana koca Hüseyin.
Mahzuni Şerifim ben bir deliyim Kime kurban gidem şaştım neciyim. Ben ne bir kırpık hacı ne de hocayım. Şikâyetim sana İmam Hüseyin....>>
Taliplere Uyarı
Dört kapı kırk makam haktır diyenler Kırkından birine girsin görelim. Hak'tan gayrı nesne yoktur diyenler Hak yolunda başın versin görelim.
Şu yüce dağlarda ışık ışılar Işığın huzmesi bağrımı deler Nuh'un gemisi bilen kişiler Yüzdüğü deryaya girsin görelim.
Maşukundan aşıkının yazması Cahile kolaydır yoldan azması Kendini bilmiyen küfe bozması Hüseyn'e can baş versin görelim.
Bana adam etme hiç oğlu hiçi Maşukuna ayan aşıkın içi Hak ka kurban diye kesersin başı Hak yolunda başın dursun görelim.
Ben Kamil isterim fezada uçsun Ben arif isterim ikiye seçsin Ben aşık isterim serinden geçsin Yaptığına divan dursun görelim.
Kamilin sözünden arifler anlar Canandan ayrılmaz canoğlu canlar Şah-Merdan'a gücüm yeter diyenler Mahzuni Şerifi vursun görelim....>>
Tavsiye
Size derim vücudunu sevenler Evvel ayak olur sonra baş olur Bir cemâlin elbet gülü sümbülü Gözü yapılır da sonra baş olur.
Dünya yürümez ki böyle tımarla Evler yapılmaz ki kolay imarla Balık balık ile himar himar'la İnsan insan ile arkadaş olur.
Dostun sunduğuna dolu der isek Dostun gittiğine yolu der isek Bütün insanlara veli der isek Elbet Ali olur bir Bektaş olur.
Der Mahzuni kurtul böyle cinlikten Çok zeminlik çıkar az zeminlikten Vallahi billahi senlik benlikten Korkarım dünyada çok savaş olur...>>
Tavşan
Tavşan yamaca geçti Şaka maka deriken Kedi sirkeyi içti Şaka maka derken...
Kuru göller su doldu Karaman dağda kaldı Karga padişah oldu Şaka maka derken...
Doğdum topraktan geldim Ha yaşadım ha öldüm Mahzuni Şerif oldum Şaka maka derken......>>
Tembih
Yalvarırım sana millet adına Kurban olam eskisine benzeme... Bu millet bıkmıştır yalan dolandan Kurban olam eskisine benzeme...
Yeniden gelenler bizi taşlamaz Haziran ayını böyle kışlamaz Sanma ki aşıklar şahı taşlamaz Kurban olam eskisine benzeme... .
Bunca şehitlerin başı hakkıyçün Mustafa Kemâl'in başı hakkıyçün Anayın babayın yaşı hakkıyçün Kurban olam eskisine benzeme...
Mahzuni Şerifim ne kadar yersen Feda olsun vatana başımı versem Şu dünyada Allah'ını seversen Kurban olam eskisine benzeme......>>
Uyan Çoban
Uyan çoban uyan sürüde kurt var Mor koyun yaralı kuzu perişan. Şakiler dönüyor inliyor dağlar Mecnun çöle dargın yazı perişan.
Canavar bürünmüş kuzu postuna Karışmış sürüye canlar kastına Tekin defterini çekmiş üstüne Ciğer pare pare sızı perişan.
Gemiler delinmiş yelkeni berbat Zehire karışmış misk ile şerbet Sanma ki cihanın sultanı rahat Bazan dalgın gezer bazı perişan.
Uyan çoban uyku zarar getirir Her taşın başında bir kurt oturur Sürmeli yavruyu alır götürür Parça parça koyma bizi perişan.
Yabaniler gezer dostun bağında Mecnun gezemiyor dostluk dağında Halden hale düştüm gençlik çağında Mahzuni yan yatar sazı perişan....>>
Vah Vah
Selam saldım rüzgar ile Yare vardım vah, vah vah... Ömür bitti yollar gider Yollar durmaz vah vah, vah vah...
Dağlar bulut çöller susuz Gecelerim tüm uykusuz Ne haldeyim a kaygusuz Halim sormaz vah vah, vah vah...
Sümbüldüm sarardım soldum Yaprağı dökülmüş oldum Şimdi uzaklarda kaldım Gözüm görmez vah vah, vah vah...
Mahzuni'yim soldum bittim Bindiğim dalı inciştim İşte geldim işte gittim Aklım ermez vah vah, vah vah......>> | |
| | | sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: Mahzuni Şerif C.tesi Mayıs 19, 2007 2:32 am | |
| Vergi Kaçıranlara
Mısır satıyordun iki yıl evvel Gardaş defineyi nereden buldun? Baktım defterine vergi ne gezer Gardaş defineyi nereden buldun?
Haber verse idin müzemiz vardı Kumandan, kaymakam kazamız vardı Yoksa muhtarımız azamız vardı Gardaş defineyi nereden buldun?
Okuma görmedin kırk sene yattın Bir ekmeğe kırk yıl taklalar attın Eroin mi sattın, esrar mı sattın Gardaş defineyi nereden buldun?
Seni de beni de gören Allah'tır Alın teri bütün terlere şahtır Devlet parasını çalmak günahtır Gardaş defineyi nereden buldun?
Mahzuni Şerife inanmaz mısın Ben yanarım daim sen yanmaz mısın İnsanım demeye utanmaz mısın Gardaş defineyi nereden buldun?...>>
Ya Ali
Bağladım sıtkımı ulu divana Gel benim efendim şahım ya Ali. Gün begün fırağım kâr eder cana Hazin hazin ahu vahım ya Ali.
Ayağın tozuna yüzümü sürsem Aşıkı mesteden cemâlin görsem Nusettim katrenden sersemin sersem Mürüvvet kıl secdegâhım ya Ali.
«Şah-ı Vilayet»sin gümanım mı var Şadolup gülecek zamanın mı var Senden özge dinim imanım mı var Hacet kıblem azmü-rahım ya Ali.
Hazretine eren canlar öğünsün Gelen giden doğup batan hep sensin Zülfükâr dokunmuş beden sevinsin Şifasına ben agahım ya Ali.
Vaizin dilinde küfürdür adın Tahammül etmekte nedir muradın Ya niçin tevella teberya dedin Sultanım pişti-penahım ya Ali.
Üç huruf içinde gizledin adın Bai-Bismillah'i yazdın öğrendin Zülfükâr bağlayıp düldüle bindin Şahadetim ilallahım ya Ali.
Mahzuni kuluna bir nazar eyle Hükmü Firavun'a bakta ar eyle Dilimi kes gözlerimi kör eyle Medet senden padişahım ya Ali
Yakışmaz
Sana böyle melül durmak yakışmaz Nerde senin yiğitlerin dağlarım? İşte bundan çiğdemlerin kokuşmaz Nerde senin yiğitlerin dağlarım?
Güneş olan güneş yüksekten inmez Bulutun sözüne toprak gücenmez Ey Mahzuni bizim yiğit tükenmez Nerde senin yiğitlerin dağlarım?...>>
Yalan Mıdır
Dostlar benim dert çektiğim Size göre yalan mıdır? Müslüman malı ortaktır Koca töre yalan mıdır?
Bütün canlar Hak'tan indi Kitaplarda böyle dendi Kuvvetli zayıfı yendi Göre göre yalan mıdır?
Dağlar nerden kopmuş niye Dünyalar baksın maziye Devede can vardır diye Küçük pire yalan mıdır?
Buz dolabı hışır hışır Dışı yanar içi üşür Bütün maddeler değişir Bu bir kere yalan mıdır?
Mahzuni bir defa gelir Niye geldiğini bilir Hemi doğar hemi ölür Birden bire yalan mıdır?...>>
Yalnız Berçenek
Süleyman bey yaptı ama Yalnız Berçenek değil Koca Türkiye'min yolu Yalnız Berçenek değil.
Bütün bağlar bağsız nesiz Gece gündüzü uykusuz Bütün köyler yolsuz susuz Yalnız Berçenek değil.
Bir gün gittim Almanya'ya Hiç kimse görmedim yaya Yürüyelim doya doya Yalnız Berçenek değil.
Süleyman bey Süleyman bey Ağrı'da köy, burdaki köy Gel bu fikri böylece yay Yalnız Berçenek değil.
Mahzuni değildir nacak Balta değildir kesecek Bu rüzgâr tatlı esecek Yalnız Berçenek değil....>>
Yaradan Doğru Getire
Geldi geçti elli sene Yaradan doğru getire. Bir milletin hepisine Yaradan doğru getire.
Boş petekler doldu arı Bal yaparlar zarı zarı Sıvayalım paçaları Yaradan doğru getire.
Zaman deryaları yudar Ömür ağacını budar Edirne'den Kars'a kadar Yaradan doğru getire.
Ürkek yürek dağlanmasın Böyle derman sağlanmasın Gene kolun bağlanmasın Yaradan doğru getire.
Konu komşu çıkar aya Yıldızınan bakar aya Bütün fakir fukaraya Yaradan doğru getire....>>
Yarım Softa
Gücenme ey yarım softa Avareyim de avare. Vallah billah yemin ettim Yönümü dönmem duvara.
Ben insana gavur demem İnsandan gayriyi sevmem Hurili cennet istemem Çünkü âşıkım didara.
Canandan almışım canı Neyleyim dini imanı Öldürüp yüzseler beni Mahzuni kurban Haydar'a....>>
Yazık
Yağmurlar dağlara yağar Yazık yazık yazık yazık... Kuru toprak sular arar Yazık yazık yazık...
Yiğit eşkiya edilir Silahla ardı güdülür Hayat arar mezar bulur Yazık yazık yazık...
Adama kıyan kıyana Muhtaç etmişler soğana Koca milleti soyana Yazık yazık yazık yazık...
Mahzuni gelmez kastında Çiçekler toprak üstünde Tilkiler aslan postunda Yazık yazık yazık yazık......>>
Yolcu
Belki gelmezsin bu ile Yolcu güle, yolcu güle Sakın ha düşmeden dile Yolcu güle, yolcu güle
Veren alacaktır canı Toprakta kalırdın hanı Sakın ha unutma beni Yolcu güle, yolcu güle.
Usanmadın mı gezmeden Böyle okuyup yazmadan Sakın gülleri üzmeden Yolcu güle, yolcu güle.
Mahzuni'yim yoldan kalma Arayıp belanı bulma Sakın sözüme darılma Yolcu güle, yolcu güle....>>
Yollar Bizim
Hak'tan gelir, halka gider Bizim yollar, bizim yollar Sarplardan sarplara düştü Bizim yollar bizim yollar.
Bizim yola giren şaşar Hak'kın kulu yola düşer Burnu büyüklerden aşar Bizim yollar bizim yollar.
Nice etek öpe gider Dost yoluna tapa gider En sonunda ipe gider Bizim yollar bizim yollar.
Yoktur bizde ayrı gayrı Kimi sağlam kimi sayrı Mahzuni Şeriften ayrı Bizim yollar bizim yollar....>>
Yurt Sevgisi
Benim Anadolu'lum en güzel yurdum Ey benim fakirim en yaman derdim Haksızı sevmeyen ey güzel merdim Vatanı düşün, vatanı düşün gel.
Zalıma gaddara elin uzatıp Bunca haksızların hakkın gözetip Elli milyon yetim hakkı satıp Yutanı düşün, yutanı düşün gel.
Bu nasıl bir düzen bu nasıl emel Bu nasıl bir plan bu nasıl temel Bizim rehberimiz «Mustafa Kemâl» Atamı düşün, atamı düşün gel.
Onlar beğenmiyor senin yapını Dar gününde çalan yoktur kapını Kendi kardeşinin idam ipini Tutanı düşün, tutanı düşün gel.
Bu yollar barajlar halkın emeği Halk pişirdi onlar yedi yemeği Kitapları satıp doğru demeyi Yakanı düşün, yakanı düşün gel.
Mahzuni ağlamak koydun yayıma Niye borcum Avrupa'lı dayıma Getirip keyfini kendi payıma Katanı düşün, katanı düşün....>>
Yürü
Yürü bre yürü inkâr ovası Düzlerine çadır kurulur bir gün. Sivri sivri giden kara höyükler İçi deşilir de yarılır bir gün.
Buluttan gelmedi Bektaş'i Veli Dünyada öğretti erkanı yolu Değil midir yoksa Ali'nin oğlu Al'oğlu olduğu görülür bir gün.
Mahzuni Şerifim sözün tamamı Bundadır çekerim gasavet gamı Kara düşüncenin san imamı Nerden geldiğin de görülür bir gün | |
| | | | Mahzuni Şerif | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|