sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: A'dan Z'ye Türküler Y Perş. Mayıs 10, 2007 10:55 pm | |
| ya hızır semahı
feyzullah çınar
benim sevdiğimin şirin sözleri
büyüdü sinemde ne hallar oldu
karınca yükünü fil çekmez oldu
azdı zaman azdı ne çağlar oldu
talip gelmez oldu pir nefesine
elin alıp gitmez oldu yazına
dağlar sindi tepeler gölgesine
büyüdü tepeler ne dağlar oldu
nesimi yüzüldü mansur asıldı
ali düldüle bindi küffar basıldı
nice ulu sular arktan kesildi
aktı kör pınarlar ne çaylar oldu
gönül turnam uçtu gitti gölünden
bülbül vazgeçer mi gonca gülünden
abdal pir sultanım çarkın elinden
dideler yaş döktü kan ağlar oldu
yağmur yağar
kütahya-hisarlı ahmet-nida tüfekçi
yağmur yağar amanın aman
her dereler kadınım sel alır ey
gurbete gidenin yarin el alır ey
el almazsa amanın aman
yanar yanar kadınım kül olur ey
amandı allah aman al başımdan sevdayı
genç yaşımda aman zindan ettin dünyayı
yamadan gel yamadan
samsun-nejat buhara-muzaffer sarısözen
yamadan gel yamadan ah güzel oğlan
kan damlıyor kamadan yandım şeker oğlan
böyle sevda mı olur ah güzel oğlan
beni iste babamdan yandım şeker oğlan
yiğidim yiğit olsun ah güzel oğlan
ağzın şeker bal olsun yandım şeker oğlan
yandı bağrım
neşet ertaş-kırşehir
yandı bağrım yandı aşkın elinden vay vay
bir de sen ölmeden gönderme beni
ben mecnun olmuşum sevda çölünde
yeniden mecnuna dönderme beni
insan olan insan sever insanı
bizden evvel gelip gidenler hani
aşkına düşürüp mecnun misali
bir kuru hayale yeldirme beni
sevda çöllerinde ben mecnun oldum
şu gönlümün yarisin bildin
bir başka seversen işte ben öldüm
ne olur ölmeden öldürme beni
yandım allah yandım yatamıyorum
sıvas-nuri üstünses-muzaffer sarısözen
yandım allah yandım yatamıyorum
gençlik elden çıktı tutamıyorum
yarin bahçesinde bir bülbül idim
alındı dillerim ötemiyorum
bugün kara gözlü yardan ayrıldım
yarin bahçesinde üçgül biterse
o gülün dalında bülbül öterse
benim vadem yardan evvel yeterse
mezarım başına sür sinelerin
yaralı ceylan
hüseyin karakuş
yaralı ceylanım
senden başkasına gönül vermem
elin beslediği gülden
al bu canı sana vermem
yandı yürek yana yana
savur külüm döne döne
soğumadan eller kına
zülfün telin yere sermem
amman yare amman yare
hey pir ver bu derde çare
bir ok düştü yaralandım
dost elinden parelendim
dar günümde karalandım
dil lal olur seni yermem
yar yüreğim yar
yunus emre
yar yüreğim yar gör ki neler var
bu halkın içinde bize güller var
ko gülen gülsün hak bizim olsun
gafil ne bilsin hakkı sever var
girdik bu yola aşk ile bile
gurbetlik ile bizi salar var
her kim merdane gelsin meydane
kalmasın cane kimde hüner var
yunus’am bunda meydan isteme
meydan içinde merdaneler var
yarim gitti çeşmeye
yarim gitti çeşmeye (aman)
yaralarım deşmeye (yar yan yandım)
neyim varsa vereyim
elinden su içmeye
çiçeğim bağda biter
tütünüm dağda tüter
beni hasrette korsan
olasın benden beter
yarim istanbul’u mesken mi tuttun
kayseri-ahmet gazi ayhan-ahmet gazi ayhan
yarim istanbul’u mesken mi tuttun
gördün güzelleri beni unuttun
sılaya gelmeye yemin mi ettin
gayri dayanacak özüm kalmadı
mektuba yazacak sözüm kalmadı
yarim sen gideli yedi yıl oldu
diktiğin fidanlar meyveye geldi
seninle gidenler sılaya döndü
gayri dayanacak özüm kalmadı
gençlik elden uçtu gitti gelmene lüzum kalmadı
yarim senden ayrılalı
erzincan-aşık ismail daimi-plaktan yazıldı
yarim senden ayrılalı
hayli zaman oldu gel gel
bak gözümden akan yaşım
ab-u revan oldu gel gel
böyle m'olur küsüp gitmek
seni seveni terk etmek
haram oldu yemek içmek
işim figan oldu gel gel
yarim yarim
yusuf gül
yar aşkına düşen ağlar
görünmez gözüne bağlar
coşkun sular gibi çağlar
dökülür aşk deryasına
yarim yarim bir hoş yarim
yarim yarim mehoş yarim
koklamaya kıyamazdım
eller öptürmüş yarim
yarin yanakları aldır
deste deste gonca güldür
al hançeri beni öldür
aşkın meyvesi sulansın
yastadır ey deli gönül
yastadır ey deli gönül yastadır
sen ağlama kirpiklerin ıslanır (kibarım gel cananım gel)
sen ağlama belki gönül uslanır (kibarım gel cananım gel)
duman senin ne karanlık işin var
var git şu yaylanın üstünden
yaylanın soğuk suyu
görele-giresun
yaylanın soğuk suyu da
deldi bağrımı deldi
üç günlük iken de
bana selamın geldi
seni zalımın kızı
hayırsızın gelini
alsam beni koynuma da
sarsam ince belini oy oy oy
ha buradan o yani nazaradır nazara
ikimizi koysunlar da
senin ile mezara
senlen aynı mezara
oy dereler dereler de
neler bilirim neler
güzelim ellerini de
iki yerden öperler
ha buradan görünüdür de
görele ışıkları
hiç aklımdan çıkmıyor da
yarin konuşukları
En son tarafından Perş. Mayıs 10, 2007 10:56 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
sierracudi Admin
Mesaj Sayısı : 722 Yaş : 41 Kayıt tarihi : 28/04/07
| Konu: Geri: A'dan Z'ye Türküler Y Perş. Mayıs 10, 2007 10:56 pm | |
|
yayla yollarında yürüyüp gelir
burdur-ahmet yamacı-muzaffer sarısözen
yayla yollarında yürüyen gelin
allı şalvarını sürüyen gelin
ben varmam oralıya
orada duralıya
allah nasip eylesin
davullu zurnalıya
yayla yollarından biter naneler
ince belli kız doğurmuş anneler
ben varmam inekliye
yoğurdu sinekliye
allah nasip eylesin
omuzu tüfekliye
yayla yollarında menekşe açmış
sevdiğim o güzel dağlara kaçmış
ünledim ayşe diye
odayı döşe diye
ünledim fatma diye
kaşların çatma diye
ünledim gülsün diye
yanıma gelsin diye
yaylalar içinde
kırıkkale-hacı taşan
yaylalar içinde erzurum yayla
şehirler içinde konya’dır konya
vurulmuş aslanımsen olsun dünya
yandım mahpushane yandım senin elinden
çıkar çıkar parmaklıktan bakarım
konya seni ateşlere yakarım
bir gün olur ben murada çıkarım
yandım mahpushane yandım senin elinden
yaylalarda gezersin
denizli-şinasi uslu mansur kaymak
yaylalarda gezersin
keklik gibi sekersin
ak kayanın başında
yanık yanık ötersin
çıktım yayla yoluna
varem gidem yanına
şu yörüğün oğlunun
necap girsem koluna
yaylalardan inersin
al basmalar giyersin
akşamlar da olunca
nerelerde dünersin
yaylların ayranı
bugün kurban bayramı
gız annenden istesem
acep gönlün olmamı
yazımı kışa çevirdin
neşet ertaş
yazımı kışa çevirdin
karlar yağdı boşa leyla'm
viran oldu evim yurdum
ne söylesem boşa leyla'm
her an gözümde perdesin
nere baksam sen ordasın
mevla'm ayrılık vermesin
göğde uçan kuşa leyla'm
yardan ayrı kalmak ölüm
söyle ne olacak halım
böyle kader böyle zulum
gelir garip başa leyla'm
yemen bizim neyimize
ismail özden
yemen bizim neyimize?
şivan düştü evimize
bak yavrular yetim kaldı
güvenmeyin beyinize
basma fistan kirlenirse
başta lecek düglenirse
ya kimlere baba desin
yetim yavrum dillenirse
günden yanı soldu m'ola
yerden yanı uludu m'ola
yiğidimin ala gözün
karıncalar oydu m'ola
yemen senin çölün kumdan
yemen senin çölün kumdan
ne istedin yavrumdan
ne yolun ne iz bilirim
yemen yavrumu özledim
oy yemen kanlı (soyxa) yemen
bülbül ötmez gülün çemen
yiğidim hasta yatıyor (can veriyor)
üç yetimle ben n’idem
osmanlı’da zalim paşa
kuzgun gibi döner başa
param yok ki bedel verim
yemen yavrumu özledim
yemen türküsü
muş
havada bulut yok bu ne dumandır
mahlede ölüm yok bu ne figandır
şu yemen elleri ne de yamandır
ah o yemen’dir gülü çemendir
giden gelmiyor acep nedendir
burası muş’tur yolu yokuştur
giden gelmiyor acep ne iştir
kışlanın önünde redif sesi var
bakın çantasında acep nesi var
bir çift kundurayla bir de fesi var
mızıka çalınır düğün mü sandın
al yeşil bayrağı gelin mi sandın
yemene gideni gelir mi sandın
dön gel ağam dön gel dayanamirem
uyku gaflet basmış uyanamirem
ağam ölmüş oy inanamirem
yeşil ayna takındın mı beline
yozgat-fahri akbilek-nida tüfekçi
yeşil ayna takındın mı beline
gelin kurban olam tatlı diline anam diline
sen düşürdün beni alem diline
kendi melül melül gözü yaşlı da yar sen sefa geldin
benim ile mercimeği daşlı da yar sen sefa geldin
çarşıdan aldırdım yeşil aynayı
boşa çiğnemişim yalan dünyayı anam dünyayı
ne istanbul koydum ne de konya’yı
kendime münasip yar bulamadım sen sefa geldin
yeşil başlı gövel ördek
yesıl başlı gövel ördek uçar gider göle karşı
egricesin tel tel etmiş açar gider yele karsı
telli turnam sökün gelır inci mercan yükün gelir
elvan elvan kokun gelir yar oturmuş yele karşı
şahinim var bazlarım var tel alışkın sazlarım var
yare gizli sözlerim var diyemiyom ele karşı
yeşil başlı telli durnam
şanlıurfa-bedirhan kırmızı-selahattin erorhan
yeşil başlı telli durnam şimdi bizim elden uçtu
aklımı başımdan aldı gitti başka göle düştü
bir yar sevdim içerimden kan damlıyor gözlerimden
nazlı yar gitti elimden o da gurbet ele düştü
yeşil ördek gibi daldım göllere
sıvas-bahattin alpaslan-osman özdenkçi
yeşil ördek gibi daldım göllere
sen düşürdün beni dilden dillere
başım alıp gidem gurbet ellere
ne sen beni unut ne de ben seni
sevdiğim cemalim güneşim mahım
seni seven aşık çeker ezvahın
getir el basayım kelamullahın
ne sen beni unut ne de ben seni
gel seninle bir ahduman kuralım
bağlanalım bir karara varalım
verdiğimiz sözde hemen duralım
ne sen beni unut ne de ben seni
yıkılsın sebebim
dünya aydın-emre saltık-murat yıldız
şu dağları
yolcu
neşet ertaş-kırşehir
bir anadan dünyaya gelen yolcu
görünce dünyaya gönül verdin mi
kimi büyü kimi böcek kimi kurt
merak edip nedenini sordun mu
bunlar neden merak edip sordun mu
insan ölü ama uruhu ölmez
bunca mahlukat var hiçbiri gülmez
cehennem azabı zordur çekilmez
azap çeken hayvanları gördün mü
insandan doğanlar insan olurlar
hayvandan doğanlar hayvan olurlar
hepisi de bu dünyaya gelirler
ana haktır sen bu sırra erdin mi
vade tekmil olup ömür dolmadan
emanetçi emanetini almadan
ömrünün baharı bitip solmadan
varıp bir canana ikrar verdin mi
varıp bir canana gelip kondun mu
garip bülbül gibi feryad ederiz
cahiller elinde küs mü ederiz
hep yolcuyuz böyle gelip gideriz
dünya senin vatanın mı yurdun mu
yol üstünde dikili taş
eskişehir-necip önalp-mustafa hoşsu
yol üstünde dikili taş ah aman amman amman
bir evde iki kardaş sevdiğim aman
biri kaynım olursa sevdiğim amman
biri bana arkadaş sevdiğim amman
gökten zembil iniyor fırıl fırıl dönüyor
ateş misin sevdiğim seni gören yanıyor
yol ver dağlar
aşık yener-ismail özden
başı duman pare pare yol ver dağlar yol ver bana
gönlüm gitmek ister yare yol ver dağlar yol ver bana
ömrümün uzun yolu geçip gitsem yare doğru
gözlerim yaş dolu dolu yol ver dağlar yol ver bana
aşık olmak benim karım çok aradım nazlı yarim
dûdû dillim sitemkarım yol ver dağlar yol ver bana
karlı dağından esmedim ben o yare hiç küsmedim
daha umudum kesmedim yol ver dağlar yol ver bana
yol ver dağlar
karacaoğlan-musa eroğlu
bugün çay bulandı yarın durulmaz
yol ver dağlar ben sılama varayım
karlı dağlar varayım
zalım dağlar varayım
muhabbetli yardan gönül ayrılmaz
yol ver dağlar ben sılama varayım
karlı dağlar varayım
zalım dağlar varayım
gurbet elde efkarım var zarım var
sılada bekleyen nazlı yarim var
bizi ayırana intizarım var
karlı dağlar yaz gele
zalım dağlar tez gele
bizi ayırana intizarım var
ezeli de karacaoğlan ezeli
döküldü bağların gülü gazeli
gurbet elde ben nideyim güzeli
karlı dağlar güzeli
zalım dağlar güzeli
gurbet elde ben neyleyim güzeli
yola gel sevdiğiim
sıvas-halil söyler
yola gel sevdiğim yola gel yola
o pambuk ellerin boynuma dola
dilerim allahtan gül benzin sola
kar yağdı başıma vay beni beni
doğurmaz olaydın anam sen beni
yanarım yanarım tütünüm tütmez
virana bağlarda bülbüller ötmez
yaram pek derindir melhem kar etmez
kar yağdı başıma vay beni beni
doğurmaz olaydın anam sen beni
yolun sonu görünüyor
bana ne yazdan bahardan
bana ne borandan kardan
aşağıdan yukarıdan
yolun sonu görünüyor
geçtim dünya üzerinden
ömür bir nefes derinden
bak feleğin çemberinden
yolun sonu görünüyor
azrailim gelir kendi
ne ağa der ne efendi
sayılı günler tükendi
yolun sonu görünüyor
bu dünyanın direği yok
merhameti yüreği yok
kılavuzun gereği yok
yolun sonu görünüyor
yoruldum yorgunum
muhlis akarsu
yoruldum yorgunum fazla gidemem
neler etti kahır beni zulm beni
kolay değil ben bu derdi çekemem
zalimin elinde koydu hal beni
arsız değilidim arsız ettiler
saldılar gurbete yurtsuz ettiler
yardan ayırdılar yarsız ettiler
şimdi gizli gizli kınar el beni
akarsuyu aşka yaktı yaradan
ömür bir gün gibi geçti aradan
işte geldim gidiyorum dünyadan
oturmuş bekliyor kuru sal beni
yörük ali
dalaman-muğla
şu dalma’dan geçtin mi
soğuk sular içtin mi
efelerin içinden
yörük de ali’yi seçtin mi
hey gidinin efesi efesi
efelerin efesi
şu dalma’nın çeşmesi
ne hoş olur içmesi
yörük de ali’yi sorarsan
efelerin seçmesi
cepkenimin kollları
parıldıyor pulları
yörük de ali geliyor
açıl aydın yolları
yörükler yaylası
rumeli-osman pehlivan-muzaffer sarısözen
yörük de yaylasını aman yaylayamadım imanım
divane gönlümü eğleyemedim
diyecek sözümü de aman söyleyemedim imanım
yaylamam yaylanda kar olmayınca vay
eğlemem gönlümü yar olmayınca vay
yörük de yaylasında aman süt bakır bakır imanım
sevdiğim güzelin gözleri çakır
güle de bülbül konmuş aman ne güzel şakır imanım
yuh yuh
aşık mahzuni şerif
uzaktan yakından yuh çekme bana
sana senin gibi baktım ise yuh
efendi görünüp bütün insana
hakkın kullarını yıktın ise yuh
bu kadar milletin hakkın alanlar
onları kandırıp zevke dalanlar
diplomayla olmaz hakim olanlar
suçsuzun başına çöktüm ise yuh
ben insanım benden başlar asalet
asillere paydos beye nihayet
şu insanlık derde girerse şayet
ona yar olmaktan bıktım ise yuh
yuh yuh soyanlara
soyup kaçıp doyanlara
insanlara kıyanlara
yuh nefsine uyanlara yuh
yüce dağ başında yağan kar idim
yüce dağ başında yağan kar idim
yağmur vurdu ılgıt ılgıt eridim
evvel yarin sevdiceği ben idim
şimdi uzaklardan bakan el oldum
yüce dağ başında yatmış uyumuş
ela gözlerini uyku bürümüş
evvel küçük idi şimdi büyümüş
şimdi uzaklardan bakan ben oldum
yüce dağdan bir yol iner
malatya-arguvan-kadir akbaş-ihsan öztürk
yüce dağdan bir yol iner
gelir dolanı dolanı
bizim elin coşkun çayı
akar bulanı bulanı
gelin oy gelin oy oy oy
yandı yürek derin oy oy oy
yüce dağdan aşan bilir
aşıpta dolaşan bilir
gurbet elin acısını
yardan ayn düşen bilir
yüce dağda kar olmaz mı?
sevende efkar olmaz mı?
nazlı yardan ayrılırsam
dünya bana dar olmaz mı?
kayalarda buz bağladı
dibini navruz bağladı
beni de bir gelin vurdu
yaramı da gız bağladı
yüce dağ başında kar boran
silifke-içel
yüce dağ başında kar boran boran
yardan ayrılmışam canım ey’olmaz yaram
sevda bilenlerden bir sual soram
acıdır poyrazın canım yeli sevdiğim
kar mı yağmış yaylaların başına
yanarım yanarım canım yar ataşına
geleceğim kara gözlüm peşine
çözülsün dağların canım buzu sevdiğim
yüceden mi geldin
kırşehir
yüceden mi geldin de sen seher yeli
gine yarim ellerinen gezer mi
solmuş da gül benzinin ezeli
bugün yarim eskisinden güzel mi
o yar beni defterine yazar mı
yüksek tepelere ev kurmasınlar
edirne-yöre kadın ekibi-ümit kaltancıoğlu
yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
annesinin bir tanesini hor görmesinler
uçan da kuşlara malûm olsun ben annemi özledim
hem annemi hem babamı ben köyümü özledim
annemin yelkeni olsa açsa da gelse
babamın bir atı olsa binse de gelse
kardeşlerim yolları bilse de gelse
yürü güzel yürü yol alamazsın
yürü güzel yürü yol alamazsın
azrail olsan can alamazsın
hele sen dünyayı kalbura koysan
benden muhabbetli yar bulamazsın
sular olsam yeraltından akmayım
yarim senden gayrisine bakmayım
eğer senden başkasına bakarsam
yedi sene döşeklerden kalkmayım
yörü dilber yörü ömrümün varı
eridi kalmadı dağların karı
yürüyorum dikenlerin üstünde
kaplani
karanlık bir gece yol görünmüyor
yürüyorum dikenlerin üstünde
kara çalı bana aman vermiyor
yürüyorum dikenlerin üstünde
güneş erken doğup şafak sökmüyor
gökteki dumanı silip atmıyor
ay karardı yıldız ışık tutmuyor
yürüyorum dikenlerin üstünde
sonlanmadı menzil ile durağım
belki çok yakınım belki ırağım
yaralandı parça parça ayağım
yürüyorum dikenlerin üstünde
yavaşa yavaş ilerlerken kaplani
benim ile yola çıkanlar hani?
geri dönsem taşa tutar dost beni
yürüyorum dikenlerin üstünde
yüzünü sevdiğim seyrana çıkmış
erzurum-kemal kırmızı-talip özkan
yüzünü sevdiğim seyrana çıkmış
salınıp gezdiğin yerler ah çeker
çiçekler selamda boynunu eymiş
sallanır selviler güller ah çeker
gözlerin kapatmış kars'ı sıvas'ı
edirne istanbul zilfin pahası
giyinmiş kuşanmış hasların hası
giyinmiş yeşili allar ah çeker
menendin bulunmaz gürcü revanda
şam-ı diyarbekir haleb-i van'da
ağalar el pençe beyler divanda
geda gibi nice canlar ah çeker
| |
|