mavracilar.niceboard.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

mavracilar.niceboard.com

sanat siyaset türkü muhabbet
 
AnasayfaKayıt OlPortalliGaleriLatest imagesAramaGiriş yap

 

 A'dan Z'ye Türküler S

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
sierracudi
Admin
Admin
sierracudi


Erkek Mesaj Sayısı : 722
Yaş : 41
Kayıt tarihi : 28/04/07

A'dan Z'ye Türküler S Empty
MesajKonu: A'dan Z'ye Türküler S   A'dan Z'ye Türküler S Icon_minitimePerş. Mayıs 10, 2007 10:47 pm




sabahınan esen seher yeli mi


yozgat


of of sabahınan esen seher yeli mi


benim gönlüm bu alemin derdi mi


durup durup yar göğsünü geçirir


yoksa bugün aygının günü mü aman


aman aman sürmelim aman


of of gel yar senin ilen bir kavl edelim


kavimden karardan dönmemesine


ikimiz bir dala yuva yapalım


başka daldan dala konmamasına aman


sabahın seherinde ötüyor kuşlar


tokat-yöre ekibi-mehmet erenler


sabahın seherinde ötüyor kuşlar


balınan yoğrulmuş o sırma saçlar


kudretten çekilmiş karadır kaşlar


işte bu gönlümün cananı geldi


seher vakti keklik çıkar kabana


salladıkça püskül değer tabana


korkarım sevdiğim vara yabana


işte bu gönlümün cananı geldi


sabahtan cemalin


malatya-akçadağ-ibrahim erdem-nazmiye coşkun özgül


sabahtan cemalin seyran eyledim


gönüller perişan elinden güzel


nice bir gezeyim gurbet elleri


hiç mi bilir yoktur halımdan güzel


seher bülbülüsün gider gelmezsin


gelirsen de güzel baki kalmazsın


seni uçuranlar murat almasın


seni kim uçurdu yuvandan güzel


pir sultan abdal'ım dervişler gezer


aradım bulmadım derdimi yazar


şimdi benim dostum cennette gezer


kalma benim için yolundan güzel


sana ne mutlu efem


eğilmez başın gibi


gökler bulutlu efem


dağlar yoldaşın gibi


sana ne mutlu efem efem


oyna yansın cepkenin


yansın güneşten tenin


gün senin şenlik senin


sana ne mutlu efem


bahar güneşi gibi


gönlüme doldun efem


sabah yıldızı gibi


içime aktın efem


sarardım ben sarardım


sıvas-muzaffer sarısözen-muzaffer sarısözen


sarardım ben sarardım senin için sarardım


baş yastıkta göz yolda her gelenden sorardım


oy dağlar yeşil dağlar gurbette yarim ağlar


açtı m’ ola şu sıvas’ın gülü yaprağı


çekti bizi gurbet elin suyu toprağı


kayalardan kayarım bulamadım ayarım


ben bu dertten ölürsem kaderime sayarım


al dağlar yeşil dağlar gurbette yarim ağlar


açtı m’ ola su sıvas’ın gülü yaprağı


çekti bizi gurbet elin suyu toprağı


seherde bir bağa girdim


seherde bir bağa girdim


ne bağ duydu ne bağbancı


el tuttum gülleri derdim


ne bağ duydu ne bağbancı


bağın kapısını açtım


sandım ki cennete düştüm


yar ile tenhada buluştum


ne bağ duydu ne bağbancı


seherin bülbülü öttü


öttü de murada yetti


teslim abdal bir gül tuttu


ne bağ duydu ne bağbancı


seherde bir bülbül


erzurum-c arslan-i bozkurt-muzaffer sarısözen


seheride bir bülbül öter yarin bağında


o kaş o göz o dil o diş gül açmış yanağında


yanarım ağlarım on üç on dört yaşında


o kaş o göz o dil o diş ballar var dudağında


gümüşten kemeri incecik bellerinde


o kaş o göz o dil o diş kına var ellerinde


seherde indim ben bağa


şanlıurfa-şükrü çadırcı-muzaffer sarısözen


seherde indim ben bağa


güller sarılmış yaprağa


muradını almayanlar


nasıl girecek toprağa


aman aman aman aman ölürüm de ayrılamam


bülbülleri har ağlatır


aşıkları yar ağlatır


ben feleğe neyle misim


beni hergün zar ağlatır


aman aman aman aman ölürüm de ayrılamam


seher vakti çaldım yarin kapısını


neşet ertaş-kırşehir


seher vakti çaldım yarin kapısını


baktım yarin kapıları sürmeli


hoş bulmadım otağının yapısını


çıka geldi bir gözleri sürmeli


aslanım eller eller kokuyor güller güller


ne bilsin eller eller perişan hallerim


açtırdım kapıyı girdim içeri


aklımı başımdan aldı o peri


dedim sende buldum halis gevheri


dedi yok yok bir mihenge sürmeli


seher vakti evinize


aşık mahzuni şerif


seher vakti evinize girdim girmez olayıdım


geçiyordum bağınıza vardım varmaz olayıdım


boş kayadan pınar akar ondan içen çile çeker


azgın yarene kim bakar sardım sarmaz olayıdım


mahzuni şerifin hali aramızda kara çalı


gittiğin erkanı yolu sordum sormaz olayıdım


seher yeli


aşık kul ahmet


seher yeli nazlı yare bildir beni bildir beni


düşmüşüm elden ayaktan kaldır beni kaldır beni


söyle güzeller şahına yüz süreydim dergahına


zehir olan kadehine doldur beni doldur beni


kul ahmed'im gönül versem bağrında gülünü dersem


senden gayrı yar seversem öldür beni öldür beni


seher yıldızı


karacoğlan


nazlı yardan bana bir haber geldi


eğer doğru ise büktü belimi


dediler ki yari yad eller aldı


kadir mevlam nasip eyle ölümü


seher yıldızı ayırdı bizi


perişan eyledi dost hepimizi


bülbüle söyleyin dalına konsun


bizi böyle eden allah’tan bulsun


sabreyle sevdiğim ilkbahar gelsin


terk edeyim vatanımı ilimi


karacoğlan der ki doğmadan göçtüm


yar elinden dolu badeler içtim


kötüler zanneder ben yardan geçtim


ölmeyince çeker miyim elimi


sen bir ceylan olsan


sıvas-aşık veysel şatıroğlu


sen bir ceylan olsan ben de bir avcı


avlasam çöllerde saz ile seni


bulunmaz dermanı yoktur ilacı


vursam yaralasam söz ile seni


kurulma sevdiğim güzelim deyin


bağlanma karayı alları geyin


ben bir çoban olsam sen de bir koyun


seslesem elime tuz ile seni


koyun olsan otlatırdım yaylada


tellerini yoldurmazdım hoyrada


balık olsan takla dönsen deryada


düşürsem toruma bez ile seni


veysel der ismini koymam dilimden


ayrı düştüm vatanımdan ilimden


kuş olsan da kurtulmazdın elimden


eğer görsem idi göz ile seni


senden midir benden midir


seyit nizamoğlu-yavuz top


yandıklarım sam-ı seher


sendenmidir bendenmidir


başımdaki aşktan eser


sendenmidir bendenmidir


bağrımdaki taşım benim


gözümdeki yaşım benim


dert oldu yoldaşım benim


sendenmidir bendenmidir


sen gülersen


sen gülersen gül açılır yaz olur


sen gidersen karlı dağlar buz olur


dost elinden zehir olsa bal olur


zehrine ağuna kurban olayım


yüce dağ başında karlar erimez dost erimez


sevenin gönlünde güller kurumaz


gitme gurbet ele de geri dönülmez


yurduna eline kurban olayım


sen menimle gel


kars


ektirdi bahçaya şehr-i çemeni


çiçekli dağlara sen menimle gel


gitti o bağları gitti gelmedi


yakına uzağa sen menimle gel


ara bir denizin dalıp seyrine dalıp seyrine


her uzak sefere sen menimle gel


gidelim düzleri geniş çölleri


sefalı yerlere sen menimle gel


nereyi beğenip gezesi olsa


oraya ay çemen sen menimle gel


bir gün şu dünyadan göç etti olsam


men onda demerem sen menimle gel


seni men yaman sevirem


kars


dağlarda duman gözeldir


kaşları keman gözeldir


sözüne heç bir söz olmaz


gözleri yaman gözeldir


alıpsan aklımı baştan


geçmek olmaz bu göz kaştan


seni men yaman sevirem


ürehten candan sevirem


beri gel eyle vefa yar


eşikem etme cefa yar


söğütler boyun eğende


sene men yarim deyende


sanıram dünya menimdir


gözüme gözün degende


sen yaralı değilsin ki


muhlis akarsu


zalim felek duymadın mı sesimi


sen yaralı değilsin ki bilesin


bilemezsin matemimi yaşımı


sen yaralı değilsin ki bilesin


gurbet elde günde ömrüm çürüyor


eller beni bir biçare biliyor


akarsuya gelen bir tas vuruyor


sen yaralı değilsin ki bilesin


serenler


burdur-hasan tepeli-muzaffer sarısözen


serenler serenler yüksek serenler


ben gidiyorum mamur olsun viranlar


ahret hakkın helal eylen yarenler


aman allah nedir bunun çaresi


yaktı beni kaşlarının karası


şu burdur'dan gece geçtim görmedim


on yerimden hançer yedim ölmedim


baş çeşmeden sular içtim kanmadım





Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sierracudi
Admin
Admin
sierracudi


Erkek Mesaj Sayısı : 722
Yaş : 41
Kayıt tarihi : 28/04/07

A'dan Z'ye Türküler S Empty
MesajKonu: Geri: A'dan Z'ye Türküler S   A'dan Z'ye Türküler S Icon_minitimePerş. Mayıs 10, 2007 10:48 pm




sevdiğim bir gün bana


yavuz top


sevdiğim bir gün bana yar demedin yar demedin


gece gündüz tenhalarda ağlayanım var demedin


ağlayanım var demedin var demedin yar


seni sevmek suç mu bana ağlıyorum yana yana


bir merhem verip yarama sür demedin sür demedin


sür demedin sür demedin sür demedin yar


bir gün bana gül demedin göz yaşımı sil demedin


bir ömür koştum peşinden gel demedin gel demedin


gel demedin gel demedin gel demedin yar


sevin gayrı


beni derde koyup kaçtın gözün aydın sevin gayrı


yüreğime yara açtın gözün aydın sevin gayrı


bir zamanlar benim oldun ömür fidanımı yoldun


yeni bir sevgili buldun gözün aydın sevin gayrı


verdiğin sözleri n’ettin beni yakıp yıkıp gittin


harabeyi viran ettin gözün aydın sevin gayrı


seyreyle güzel kudreti mevla


erzurum-raci alkır


seyreyle güzel kudreti mevla neler eyler sene
gurban


allaha sığın adli teala neler eyler


mevla eylemezem gayrısına hazreti hakta canan
canan


şol yüzleri dost özleri düşmandan usandım


seyyah oldum pazar pazar dolaştım


aşık mahzuni şerif


seyyah oldum pazar pazar dolaştım


bir tüccara satamadım ben beni


koyun oldum kuzum ile meleştim


bir sürüye katamadım ben beni


dostlar beni bir kazana koydular


kırk yıl yandım daha çiğsin dediler


ölçeğimi gram gram yediler


bir kantarda tartamadım ben beni


deli gönlüm aktı gitti engine


çok boyandım çok çiçekler rengine


bir mahzuni demiş oldum kendime


olmaz olsun atamadım ben beni


seyyah olup şu alemi gezerim


erzincan-yöre ekibi-nurattin dadaloğlu


seyyah olup su alemi gezerim


bir dost bulamadım gün aksam oldu


kendi efkarımca okur yazarım


bir dost bulamadım gün aksam oldu


iki elim kalkmaz oldu dizimden


bilmem amelimden bilmem özümden


akıttım kanlı yaş iki gözümden


bir dost bulamadım gün aksam oldu


yine boralandı dağların başı


akıttım gözümden kan ile yaşı


emaneti alır ol veren kişi


bir dost bulamadım gün aksam oldu


bozuk şu cihanın pergeri bozuk


yazıktır şu geçen ömüre yazık


tükendi daneler kalmadı azık


bir dost bulamadım gün aksam oldu


kul himmet üstadım ummana dalam


gidenler gelmedi bir haber alam


abdal oldum çullar geydim bir zaman


bir dost bulamadım gün aksam oldu


silifke'nin yoğurdu


içel-cavit erden-muzaffer sarısözen


silifke'nin yoğurdu ah seni kimler doğurdu


seni doğuran ana bal ilen mi yoğurdu


beşiği çamdan ah yuvarlandı damdan


anası pilav pişirir oğlu durmaz aşırır


kale kaleye bakar ah kaleden sular akar


delikanlı dururken ihtiyara kim bakar


beşiği çamdan ah yuvarlandı damdan


keşke sevmez olaydım usanırdım bu candan


bağa girdim üzüme ah çıbık battı dizime


çıbık seni keserim yar göründü gözüme


beşiği çamdan ah yuvarlandı damdan


anası pilav pişirir oğlu durmaz aşırır


siyah perçemlerin dökmüş yüzüne


erzincan-aşık davut sulari


siyah perçemini yar yar dökmüş yüzüne


salınarak gelen hümaya bakın


kimden söz işitmiş yar yar düşmüş hüzüne


kader yakışmayan simaya bakin yar... yar eylenemem


yaktın yandırdın beni


zalım aldattın beni


ne dedim de darıldın


bir pula sattın beni


ak göksün üstüne yar yar bir bağ dikilmiş


bin bir çeşit çiçeklerden ekilmiş


dün uğradım bir ücraya çekilmiş


bulut mu gaplamış şu aya bakın yar... yar
eylenemem


elin sitemini yar yar ağlarken gördüm


gül dibinde kah gül sararken gördüm


bir seher akşamı çağlarken gördüm


davut sulari'deki sevdaya yar... yar eylenemem


sobalarında kuru da meşe


denizli


sobalarında kuru da meşe yanıyor efem


mehmet efe’m de dam başında üşümüş de donuyor


boncuklu gelin orta yerde dönüyor da dönüyor


aslanım da efeler vay vay


kar mı yağmış yarengüme’nin başına vay vay


mehmet efe’m de oturu da vermiş efelerin sağına


çıkam ha deyi şu dağların başına da başına


sorma be birader


seyyit nesimi


sorma be birader mezhebimizi


biz mezheb bilmeyiz yolumuz vardır


çağırma meclis-i riyaya bizi


biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır


bizim söyleyecek sözümüz vardır


biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz


kıl-ü kal bil meyiz ifta bilmeyiz


hakikat şehrinde hata bilmeyiz


şah-ı merdan gibi alimiz vardır


bizim söyleyecek sözümüz vardır


nesimi özünü farş etme sakın


ne bil sin ham ervah likasın hakkın


hakkı bilmeyene hak olma yakın


bizim hak katında elimiz vardır


bizim söyleyecek sözümüz vardır


söğüt’ün erenleri


bilecik-mustafa şimşek-muzaffer sarısözen


söğüt’ün erenleri çevirin gidenleri


ah ne güzel baş bağlıyor söğüt’ün güzelleri


naldırdın beni gül iken soldurdun beni


söğüt’ün çarşısına gün doğar karşısına


ah insan hile yapar mı kapı bir komşusuna


naldırdın beni gül iken soldurdun beni


elmayı yüke koydum ağzını büke koydum


ah aldı yari elimden boynumu büke koydum


naldırdın beni gül iken soldurdun beni


sözünden belli

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sierracudi
Admin
Admin
sierracudi


Erkek Mesaj Sayısı : 722
Yaş : 41
Kayıt tarihi : 28/04/07

A'dan Z'ye Türküler S Empty
MesajKonu: sözünden belli   A'dan Z'ye Türküler S Icon_minitimePerş. Mayıs 10, 2007 10:48 pm




sözünden belli


tacim dede-arif sağ


güruh-ı naciye ereyim dersen


bu yola girenler izinden belli


can verip cemalin göreyim dersen


cemalin görenler gözünden belli


efendim tabibim


kamildir mürşidin gerçek haberi


al-i abanın çoktur hüneri


işi sağ yüzü ak erlerin eri


gezdiği yerlerde izinden bell


beden aleminden ruha erişen


sırr-ı hakikata katıp karışan


güruh-ı naciye yetip yetişen


muhabbet ehlini nazından belli


yüzünden belli sözünden belli


turabi babanın sözne inan


zülfikar kuşanıp düldüle binen


hazırdır nazırdır gönülde her an


o gönül sahibi yüzünden belli


suda balık yan gider


erzurum-hayriye temizkalp-muzaffer sarısözen


suda balık yan gider yandım aman aman aman


açma yarem kan gider


yaralıyam bana değme


baygınam gel gönlümü eyle


buna tabip neylesin yandım aman aman


ecel gelmiş can gider


yaralıyam bana değme


baygınam gel gönlümü eyle


su başı duman oldu yandım aman aman aman


hallerim yaman oldu


yaralıyam bana değme


baygınam gel gönlümü eyle


bana dert açan dilber yandım aman aman aman


ellere derman oldu


yaralıyam bana değme


baygınam gel gönlümü eyle


su gelir güldür güldür


amanın bağda gülü budadım


haydi gülü güle bağladım


su gelir güldür güldür


gel de yar beni güldür


bir damlacık kanım akmaz


öldürürsen sen öldür


amanın yarim bana dönerse


haydi de ona kurban adadım


amanın gören maşallah desin


haydi de kimin var böyle yari


sultan suyu gibi çağlayıp akma


sıvas-yüksel yıldız-erkan sürmen


sultan suyu gibi çağlayıp akma


erilir gam yeme divane gönül


er başımda duman dağ başında kış


erilir gam yeme divane gönül


yıkılır mı hakk’ın yaptığı havuz


şah-ı merdani' nin biz de kılavuz


üç günlük dünyada şu yahşi yavuz


erilir gam yeme divane gönül


pir sultan abdal’ım sırdan sırada


bu iş böyle oldu kalsın burada


cümlemiz niyetlendiği murada


erilir gam yeme divane gönül


sunayı da deli gönül


keskin-bahri ilhan


sunayı da deli gönül sunayı


ben yoluna terk eyledim sılayı


armağan gönderdim telli turnayı


iner gider bir gözleri sürmeli


sabahtan uğradım yarin yurduna


dayanılmaz firkatine derdine


yıkılası karlı dağın ardına


aşar gider bir gözleri sürmeli


ateş yanmayınca duman mı tüter


ak gerdan üstünde çimen mi biter


vakti gelmeyince bülbül mü öter


öter gider bir gözleri sürmeli


karacaoğlan kapınıza kul gibi


gönül küsüverse ince kıl gibi


seherde açılmış gonca gül gibi


kokar gider bir gözleri sürmeli


sus be ağlama gözüm


devran baba


bedenim ruhuma gurbet el olmuş


olsun sabret sus be ağlama gözüm


ömrümün baharı sararmış solmuş


solsun sabret sus be ağlama gözüm


solsun sabret boş ver ağlama gözüm


gönül derdin yüz bin yapmış abartmış


her gün ağıt yakıp yürek kabartmış


saçlarını pençe pençe kopartmış


yolsun sabret sus be ağlama gözüm


yolsun sabret boş ver ağlama gözüm


devran baba o yar demiş oh olsun


zindanlara yusuf gibi sokulsun


gözlerine yakup gibi kan dolsun


dolsun sabret sus be ağlama gözüm


dolsun sabret boş ver ağlama gözüm


su sızıyor sızıyor


ankara-mucip arcıman-muzaffer sarısözen


su sızıyor sızıyor taşların arasından


eğil bir yol öpeyim kaşların arasından


oğlan mavilim oğlan


sözüne de kavilim oğlan


enişte bana hişt demiş


yalan sevdiğim yalan


derenin kenarında kalayladım kazanı


kız ben senin yüzünden tutmadım ramazan’ı


kar yağıyor yağıyor abamı giyeceğim


sakallıya varıp da baba mı diyeceğim


suya düştü gülümüz


tokat-aşık veli aydın-muzaffer sarisözen


suya düştü gülümüz


ötmüyor bülbülümüz


sen orada ben burda


geçti cahil ömrümüz


fındık fıstık olur mu


ateş yastık olur mu


selam söylen yarime


böyle dostluk olur mu


kestirdim keklikleri


yana değiyor yana


yarimin bakışları


cana değiyor cana


sürmene yaylası


trabzon


oy benim sevdiceğim oy olur mu böyle kader


o sürmene yaylası da onbeş doktara bedel


trabzon’un feneri oy iki yana döneyi


geldi ordu vapuru da istanbul’a döneyi


araklı’dan tonya’dan gel gidelim pazar’a


ben pazar’da duramam da beni rize’de ara


sürüler içinde


sürüler içinde sürmeli koyun


şafaklar atıyor sarhoşum duyun (a canım gel duyun)


son kadehte yaptın bana bir oyun


ne yandasın sürmeli palazım


ne yanda ay aman ne yanda


ellerim sez çalar gözüm ivanda ay aman ivanda


aşağıdan gelir elimin göçü


gelin mi ettiler canımın içi (a canım gel içi)


beş sene sakladım verdiğin saçı


çeşmeler yaptırdım altın oluklu


soyunu bağladım ala balıklı (a canım alabalıklı)


bir yar sevdim o da benden yanıklı


sürüverin cezveler kaynasın


istanbul-nuri halil poyraz-nuri halil poyraz


sürüverin cezveler kaynasın


rabiye'nin kolları oynasın


yarin da çarşıya varayım


rabiye'me bir horoz alayım


kopil de giriyor yaşına


kalpak istiyor başına


yarin da çarşıya varayım


kopil’e de bir kalpak alayım


süpürgesi yoncadan


erzincan-yöre ekibi-muzaffer sarısözen


süpürgesi yoncadan emine'm


gayet beli inceden of


ben seni sakınırım emine’m


yerdeki karıncadan of


vay bana vaylar bana emine'm


yıl oldu aylar bana of


susadım su isterim emine'm


su vermez çaylar bana of


süpürgesi saz olur emine'm


gül açılır yaz olur of


ben yarime gül demem emine'm


gülün ömrü az olur of


yokuşta yoruldun mu emine'm


sözüme darıldın mi of


sen bana yar olalı emine’m


boyumca sarıldın mi of


tesbihimde mercanım emine'm


neren ağrıyor canim of


evi barkı bağları emine'm


satar sana harcarım of

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sierracudi
Admin
Admin
sierracudi


Erkek Mesaj Sayısı : 722
Yaş : 41
Kayıt tarihi : 28/04/07

A'dan Z'ye Türküler S Empty
MesajKonu: Geri: A'dan Z'ye Türküler S   A'dan Z'ye Türküler S Icon_minitimePerş. Mayıs 10, 2007 10:49 pm




şad olup gülmedim eller içinde


kırşehir-neşet ertaş


şad olup gülmedim eller içinde


soldu benim gülüm güller içinde


bir bahtı karayım kullar içinde


gitti yarim gurbet elden gelmedi


gurbete gideni gelmez diyorlar


akar göz yaşları dinmez diyorlar


öksüzler murada ermez diyolar


işte benim nazlı yarim gelmedi


şafak söktü gine


orta anadolu-halil sarıoğlu-ali canlı


şafak söktü gine suna'm uyanmaz


hasret çeken gönül derde dayanmaz


çağırırım suna'm sesim duyulmaz


uyan suna'm uyan derin uykudan


çektiğim senin elinden


usandım gurbet elinden


hiç kimse bilmez halimden


uyan suna'm derin uykudan


bunca diyar gezdim gözlerin için


niye küstün bana el sözü için


dilerim allah'tan sızlasın için


uyan suna'm uyan derin uykudan


şapkamın tereği düz


trabzon-hüseyin dilaver-ziynet sönmez-mustafa hoşsu


şapkamın tereği düz


var onda ayla yıldız


çıkmayasun aklımdan


ne gece ne de gündüz


peştemalin düğümü


gerüdendir gerüden


seni hainin kızı


sensin beni erüden


pencereden bak beni


beğenirsen al beni


beğenmezsen beğenme


beğenenler var beni


dağ başında kestane


dökülür tane tane


dünya dolu yar olsa


bir tanemsin bir tane


şaşkın yarim


musa ersus-hüseyin ün


rüzgar ile yarışamam cahil ile konuşamam


nadan ile barışamam dedim amma geçti zaman


yarim yarim şaşkın yarim


yarim yarim düşkün yarim


yarim yarim gülmez yarim


yarim yarim bilmez yarim


gönlüm gönlüne bağladım için için kan ağladım


gençliğim güzel çağlarım le le geldi geçti zaman


musam der ki yar olmazsa gelip hatırım sormazsa


doya doya yar sarılmazsa varsın dolsun geçsin
zaman


şen olasın ürgüp


nevşehir-ürgüp-r başaran-a selahattin-nida tüfekçi


şen olasın ürgüp dumanın tütmez


kır atın acemi konağı tutmaz


oğlum ahmet güççük yerini tutmaz


cemalım cemalım algın cemalım


al kanlar içinde kaldım cemalım


ürgüp'ten de çıktığımı görmüşler


kıratımın gelişinden bilmişler


beni öldürmeye karar vermişler


cemal'ın geydiği ketenden gömlek


al kanlara boyanmış donuyla gömlek


bize nasip değil ecelle ölmek


şepkenin kavakları


erzincan-davut sulari-ali ekber çiçek


şepkenin kavakları dolar gider akları


karşıda görünüyor o yarın konakları


le le hanım gel otur benim canım


ay le le hanım gel otur benim canım


şikayet olmasın


şekip şahadoğru


şikayet olmasın da bak ne haldeyim


yoksa unuttun mu da beni bilmem el gibi


gece gündüzde durmaz ahuzardayım of


sazımda sızlayanda sırma tel gibi vay


kar mı yağdı da güvendiğim dağlara


sam mı değdi de mor sümbüllü bağlara dost


diyemiyomda bağlanmışım ağyare


çiğnetirsin beni ele yel gibi vay


niçin o sarp yere yuvanı kurdun


kuru petek gibi balsız mı kaldın


bir kez koklamadım da canım sarardın soldun


poyraz eli de değmiş gonca gül gibi


elestim özmümden de sana ikrarım verdim


o günden bugüne de canım sözümde durdum dost


yetiş şekip'ine de gayri müşkülde kaldım


fiskeden bulanan da ufak göl gibi dost


şirin nar dane dane


gaziantep-yöre ekibi-nida tüfekçi


şirin nar dane dane


gel güzel döne döne


gül olup koklamadım


felek ayırdı gene


beyaz geyme üşürsün


güzellikte menşursun


leylim güzel olduğun


yad elnen konuşursun


giderim dur diyen yok


kebap oldum yiyen yok


ayrılık gömleğini


benden başka yiyen yok


şu dağlar tepe tepe


denizli-hasan aydoğdu-özay gönlüm


şu dağlar tepe tepe


gar yağıyor serpe serpegel yarim gel


güccük hanım uykudeymiş


uyardım öpe öpe


ağlama sarı gelin al beni


güzel yüzün ay gibi


keman kaşın yay gibigel yarim gel


yarimle yaşadığım


gulübe saray gibi


ağlama sarı gelin al beni


karanfil dallanır mı


top zülüf sallanır mıgel yarim gel


kendi gelen güzeli


sarmadan yollanır mı


ağlama sarı gelin al beni


şu dalma'dan geçtin mi


aydın-yöre ekibi-muzaffer sarısözen


şu dalmadan geçtin mi


soğuk sular içtin mi


efelerin içinde


yörük aliyi seçtin mi


hey gidinin efesi efesi


efelerin efesi


martinimin demiri demiri


ölüm allahın emri


şu dalmanın çeşmesi


ne hoş olur içmesi


yörükte aliyi sorarsan


efelerin seçmesi


cepkenimin kolları


parıldıyor pulları


yörük de ali geliyor


açıl aydın yolları


şu dağların yükseğine erseler


silifke-içel


şu dağların yükseğine erseler


lale sümbül mor menevişe derseler


bir güzeli bir çirkine verseler


güzel ağlar çirkin güler bir zaman


yükseğinde olur şahin yuvası


indim enginine avşar ovası


kabul olur güzellerin duası


haktan sevdiğini diler bir zaman


vara vara vardık alma deresi


uzak kaldı nazlı yarin arası


artıyor geçmiyor gönül yarası


mevlam dermanımı salar bir zaman


şu diyarı gurbet elde


kahramanmaraş-elbistan-aşık nesimi çimen-ihsan
öztürk



şu diyari gurbet elde


şen değil gönlüm şen değil


aman kimse bilmez ahvalımdan


şen değil gönlüm şen degil


sergerdar oldum gezerim


aman hem okuyup hem yazarım


gece gündüz intizarım


şen degil gönlüm şen değil


ben cismimi yaktım nara


aman gönlüm uğramış efkara


tecellim yok bahtım kara


şen değil gönlüm şen degil


mücrimiyem didem yaşı


aman gamdan ayrılmadı başım


zalımlardan yedi taşı


şen değil gönlüm şen degil


şu fırat’ın suyu akar serindir


elazığ-izzet altınmeşe-ihsan öztürk


su fırat’ın suyu akar serindir


ölem ölem derdo ölem akar serindir


yarimi götürdü (anam) kanlı zalimdir


ölem ölem kanlı zalimdir


daha gün görmemiş taze gelindir


ölem ölem derdo ölem taze gelindir


söyletmeyin beni anam yaram derindir


ölem ölem yaram derindir nasıl gülem


kömürhan köprüsü harput'a bakar


ölem ölem derdo ölem harput'a bakar


körolası zalim fırat ocaklar yıkar


ölem ölem ocaklar yıkar nasıl gülem


ahbapların gelmiş ağıitlar yakar


ölem ölem derdo ölem ağıtlar yakar


söyletmeyin beni anam yaram derindir


ölem ölem yaram derindir nasıl gülem


şu karşı ki dağda kar var duman yok


hatay-emel akçay-halide alkan-muzaffer sarısözen


şu karşı ki dağda kar var duman yok


benim sevdiceğim de din var iman yok


vardım baktım nazlı yarim evde yok


ver benim sazım efendim ben gider oldum


süremedim lavantayı konsola koydum


şu karşı ki dağda titirer dallar


benim gönlüm arzu çeker tomurcuk güller


kader kısmet bövlevimiş ne yapsın eller


şu kışlanın kapısına


adana-yöre ekibi-durmuş yazıcıoğlu


şu kışlanın kapısına mail oldum yapısına


telli kurban bağlayayım asker yarin kapısına


kara kazan kaynamasın altım cirit oynamasın


iki sene asker oldum nazlı yarim ağlamasın


yüce dağlar olmasaydı laleleri solmasaydı


ölüm allah'ın emri de şu ayrılık olmasaydı


kıratımın beli ince ölürüm yar görmeyince


telli yatak serdiremem asker yarim gelmeyince


şu köyceğiz yolları


muğla-zehra bayatoğlu-ahmet batyatoğlu-hamdi özbay


şu köyceğiz yolları kaldır ayşem kolları


bizim için yapılmış şu muğlanın yolları


oldu mu ayşem oldu mu


enişten camızlarını buldu mu


bir kerecik öpmeynen


gül benzin ayşem soldu mu


ay doğar aşmak ister top zülüf yaşmak ister


şu benim deli gönlüm yare kavuşmak ister


şu mübarek günde küsmek olur mu


çorum-alaca-süleyman morgülüm-mehmet özbek


şu mübarek günde küsmek olur mu?


uzat ellerini bayramlaşalım


tanrı selamını kesmek olur mu?


uzat ellerini bayramlaşalım


eller al giyinmiş gider bayrama


şu gurbet ellerde girdim yaslara


selam olsun sıladaki dostlara


uzat ellerini bayramlaşalım


yar köyde ben burda peri perişan


var mı bizim gibi bu derde düşen


nasib eyle mevlam yare kavuşam


uzat ellerini bayramlaşalım


mor gülüm de al güllere yakışır


yavrularım yollarıma bakışır


bayram gelir küsülüler barışır


uzat ellerini bayramlaşalım


şu sazıma bir düzen ver


ali izzet özkan


şu sazıma bir düzen ver


teller de muradın alsın


gel beni bir tenhada gör


diller de muradın alsın


gel gidelim bizim ele


düşmeyelim dilden dile


diken sarmış gonca güle


güller de muradın alsın


al'izzetim görüşelim


bugün bayram barışalım


aç kolların sarışalım


kollar da muradın alsın


şu yalan dünyaya geldim geleli


pir sultan abdal-sıvas


şu yalan dünyaya geldim geleli


gönül senden özge yar bulamadım


yaralandım al kanlara belendim


elimin kanını yur bulamadım


güzellerin zülfü destedir deste


erenler hak için oturmuş posta


bir zaman sağ gezdim bir zaman hasta


hasta halım nedir der bulamadım


pir sultan abdal’ım dağlar ben olsam


üstü mor sümbüllü bağlar ben olsam


alem çiçek olsa arı ben olsam


dost elinden tatlı bal bulamadım


şu yüce dağları duman kaplamış


erzincan-ali ekber çiçek


şu yüce dağları duman kaplamış


yinemi gurbetten kara haber var


seher vakti burda kimler ağlamış


çimenler üstünde gözyaşları var


ham denizler gördüm yeşil yapraktan


bulutlar nem almış kara topraktan


bir kız ağlar sesi gelir uzaktan


yinrmi gurbetten kara haber var


gönlümüz gamlanır böyle günlerde


önüme çekildi bir siyah perde


yar senin elinden tutuldlum derde


yinemi gurbetten kara haber var


tamburam rebab oldu


şanlıurfa-bakir yurtsever-muzaffer sarısözen


tamburam rebab oldu ciğerim kebab oldu


istedim vermediler bir zalim sebeb oldu


aman aman aman aman


çok içmişem halim yaman yar sana kurban


ördek suya dal da gel yarden haber al da gel


eğer haber vermezse tut kolundan al da gel


ördek göllerde olur şahin kollarda olur


yari gurbet gezenin gözü yollarda olur

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
A'dan Z'ye Türküler S
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
mavracilar.niceboard.com :: Sanat :: müzik :: Türk Halk Müziği :: Türkü Sözleri ve Hikayeleri-
Buraya geçin: