lale sümbül bağına
adana-ceyhan-(aşık ferrahi) mehmet ali ergat ahmet
yamacı
lale sümbül bağına
çıksam yarin dağına
melhemi bende bende
sürsem yürek yağına
hayde daylim gel beri
çok severim ben seni
der ferrahi neyleyim
dilim durmaz söyleyim
göğsün tekir yaylası
ben orada yaylayım
lamba da şişesiz yanmaz mı
gaziantep-nail aslanpay-muzaffer sarısözen
lamba da şişesiz yanmaz mı
cicim bana yar bulunmaz mı (yallah)
ben bu dertten ölürsem
bana da acıyan olmaz mı (yallah)
alamadım kaşları karayı
süremedim zevk ile sefayı (yallah)
asmadan gel asmadan
cicim fistan geymiş basmadan (yallah)
gel buradan kaçalım
bizi devriyeler basmadan (yallah)
leblebi koyarlar tasa
artvin-şavşat-mazlum nusret kılıçkıran-reşit
muhtar
leblebi koyarlar tasa (vay) seni düşürürler yasa
köynek uzun şalvar kısa vay badelerin güzelleri
daş dibinde otururlar (vay) altın ile tartılırlar
gözeli candan severler vay badelerin güzelleri
leblebi koydum tasa
çankırı-hanife ataman-sadi yaver ataman
leblebi koydum tasa gız annem
doldurdum basa basa gız annem de
benim yarim çok güzel gız annem
azıcık boydan kısa gız annem
hop ninnayı ninnayı gız annem
gel oynayı oynayı gız annem
elmayı yüke gorlar gız annem
ağzını büke gorlar gız annem de
beni elinden alırlar gız annem
boynunu büke gorlar gız annem
alayı aldık düze gız annen
görüselim yüz yüze gız annem de
arada sevda varmış gız annem
sözü verdik biz bize
leblebici gel buraya
eskişehir-yöre ekibi
leblebici gel buraya
arkadaşım gelmez oraya
alt'okkası beş paraya
yandı yandı kavur çevir leblebici
şöyle de çevir çevir leblebici
leblebici aşır gider
leblebiyi saçıp gider
gölgeliğe kaçıp gider
leylek gider yuvasına
ısparta-eğirdir-ali demiralay
leylek gider yuvasına
iner gider ovasına
haber edin dayısına
gız dayısız gelin mi olur
gız emmisiz düğün mü olur
atladı geçti eşiği
sofrada galdı gaşığı
büyük evin yakışığı
biner atın eyisine
haber edin ninesine
gönül verdi güveysine
liverimin kaytanı
erzurum-fethi rasiloğlu-muzaffer sarısözen
liverimin kaytanı
sen geldin yarin hani
seni seven çok olur
candan sevenin hani
oy hennom hennom hennom
eller kınalı hennom
gözler sürmeli hennom
al almanın dördünü
sev yigidin merdini
seversen güzelden sev
çekme çirkin derdini
al almayı daldan al
daldan alma benden al
duydum gelin olisen
dur ben ölim ondan al
maçka yolları taşlı
trabzon-bahattin çamur
oy maçka yolları taşlı
gel uyu kalem kaşlı
ne oldu sana yavrum
böyle gözlerin yaşlı
yukarı gel yukarı
ırmağın gözündeyum
eller ne derse desin
ben yine peşundeyum
dereler akar akar
garişir denizlere
gurban olayım yavrum
o sevdali gözlere
gız tarlanin taşları
duman değil gar idi
sevdiğum senin ilen
ne günlerum var idi
madem dilber
ankara-mucip arcıman-zekeriya bozdağ-muzaffer sarısözen
madem dilber meylin yoğidi bende
ezelinden ikrar vermeye-yidin
muhabbettir güzelliğin nişanı
uğrun uğrun bakıp gülmeye-yidin
siyah saçlarını eylersin perde
beni sen uğrattın bu zalim derde
ben kendi halimde gezdiğim yerde
çağırıp yadigar vermeye-yidin
karacaoğlan der ki ey mahı mestim
kasla göz eylersin bana mı kastın
severler güzeli darılma dostum
darıldıysan güzel olmaya-yidin
madem ki ben bir insanım
aşık ismail daimi
kainatın aynasıyım
mademki ben bir insanım
hakkın varlık deryasıyım
mademki ben bir insanım
insan hakta hak insanda
ne ararsan var insanda
çok marifet var insanda
mademki ben bir insanım
bunca temenni dilekler
vız gelir çarkı felekler
bana eğilsin melekler
mademki ben bir insanım
daimiyim harap benim
ayaklara turap benim
aşk ehline şarap benim
mademki ben bir insanım
mapushanelere attım postumu
neşet ertaş-kırşehir
mapushanelere attım postumu
bilemedim yarenimi dostumu
bütün ahbaplarım bana küstü mü
yandım mapushane senin elinden
kurtulaydım gardiyanın dilinden
mapushane içinde bir derin kuyu
kuyudan alırlar mahkumlar suyu
ne gelen var bütün gün uyu
mapushanelere güneş doğmuyor
neşet ertaş-kırşehir
mapushanelere güneş doğmuyor
geçiyor bu ömrüm of gün dolmuyor
eşim dostum hiç yanıma gelmiyor
yok mu hapishane beni arıyan
bu zindanda öleyim canım gardiyan
birer birer yoklamayı yaparlar
akşam olur kapıları kaparlar
bitmiyor geceler olmuyor sabahlar
anamdan doğalı garip kalmışım
acı hapishane daha genç yaşım
benim zindanlarda neydi işim
mapusun içinde taş ben olaydım
mapusun içinde taş ben olaydım
gelene geçene yoldaş olaydım
bacısı güzele kardaş olaydım
kalk gidek meyhaneye çayhaneye meyhaneye
baba gönlün eğlensin
yarın hakkın divanında doğru da söylensin
mapusun içinde üç ağaç incir
kolumda kelepçe boynumda zincir
zincir sallandıkça her yanım sancır
maraş'tan bir haber geldi
kahramanmaraş-kadir kurtyol-dilber ay
maraş'tan bir haber geldi dediler ki merik öldü
oy...
keşke merik ölmeseydi kesileydi elim kolum oy...
oy merik merik merik
ben kurbanım sana merik
ben hayranım sana merik
doktor yarayı kesiyor gene merik kan kusuyor
dediler ki merik öldü anası kime küsüyor
şu meriğin acısına çarşaf serin gecesine
keşke merik ölmeseydi sabır onun anasına
mardin kapı şen olur
diyarbakır-celal güzelses
mardin kapı şen olur
dibi değirman olur
buralarda yar seven
mutlaka verem olur
dağkapısı daşlıdır
yarim kara kaşlıdır
ben yarimi tanıram
kıvır kıvır saçlıdır
urfakapı bağlıdır
yarım karadağlıdır
ben yarıma kıyamam
yarım küçük çağlıdır
yenikapı bahçalar
yar orda keman çalar
oyar bana bakanda
yüreğimi parçalar
martinim atılmıyor
erzurum-muharrem akkuş-yücel paşmakçı
martinim atılmıyor
beş bine satılmıyor
şu uzun gecelerde
yalınız yatılmıyor
martinim alacalı
gezerim bacaları
severim gelinleri
darılır gocaları
derenin kenarında
itırdim bıçağımı
kız sana küçük derler
söndürdün ocağımı
masa üstünde tesdi
van-yöre ekibi-mustafa geceyatmaz
masa üstünde tesdi (ha ha ninna)
kemer belimi kesdi (ha ha ninna)
sıladaki sevdiğim (ha ha ninna)
şimdi aklıma düşdü (şengül ninna)
acı tatlı söz eder (ha ha ninna)
ışmar eder göz eder (ha ha ninna)
oğlanın ne suçu var (ha ha ninna)
her ne eder kız eder (şengül ninna)
dama vurdum çatmayı (ha ha ninna)
çağır gelsın fatma'yı (ha ha ninna)
fatma nerden öğrendin (ha ha ninna)
çarşaftan kol atmayı (şengül ninna)
masada yeşil desti
erzurum-ali güler
masada yeşil desti
kemer belimi kesti
yavaş oynayın kızlar
bey babam selam kesti
masada yeşil hıyar
elmas bıçağım soyar
yavaş oynayın kızlar
efendi babam duyar
masada sahat mısan
ardında murat mısan
ben burda oynıyırem
sen orda rahat mısan
maşın gelir hareli
kars-raci alkır-talip özkan
maşın gelir hareli
içi dolu yareli
ele bir yar sevmişem
kars'ımızın maralı
yazığın gelsin oy ana
kapıda duran oğlana
boynunu buran oğlana
maşın gelir başbaşa
içinde kazım paşa
paşaların paşası
mustafa kemal paşa
maşın gelir yanaşır
içi dolu çamaşır
ele bir yar sevmişem
gören gözler kamaşır
mavilim
mavilim mavişelim
tenhada buluşalım mavilim
kurban olduğum allah
tez gönder kavuşalım mavilim
mavilim hergediyor
hergini terk ediyor mavilim
hergin başını yesin
yarim elden gidiyor mavilim
mecnun’um leyla’mı gördüm
aşık ali izzeti-sıvas
mecnunum leyla’mı gördüm
bir kerece baktı geçti
ne sordu ne de söyledi
kaşlarını yıktı geçti
soramadım bir çift sözü
ay mıydı gün müydü yüzü
sandım ki zühre yıldızı
şavkı beni yaktı geçti
ateşinden duramadım
ben bu sırra eremedim
seher vakti göremedim
yıldız gibi aktı geçti
bilmem hangi burç yıldızı
bu dertler yareler bizi
gamze okun bazı bazı
yar sineme çaktı geçti
izzet-i der ne hikmetmiş
uyur iken gördüm bir düş
zülüflerin kement etmiş
yar boynuma taktı geçti
mayadağ'dan kalkan kazlar
rumeli-yöre ekibi
mayadağ'ın yıldızıyım
ben annemin bir kızıyım
efendimin sağ gözüyüm
vardar akar lüle lüle
sesi de benzer bülbüle
vardar ovası vardar ovası
kazanamadım başlık parası
mayadağ’dan kalkan kazlar
al topuklu beyaz kızlar
yarimin yüreği sızlar
eğlenemem aldanamam
ben bu yerlerde duramam
vardar ovası vardar ovası
kazanamadım sıla parası
vardar akar hızlı hızlı
kenarları karlı buzlu
kara kaşlı bana bakar
sen misin vardar güzeli
sen misin vardar güzeli
vardar ovası vardar ovası
kazanamadım sıla parası
medet
dertli divani
evel bahar yaz ayları doğanda
akar deryalarda sel yavaş yavaş
sefil bülbül feryat edip ötende
açılır bahçemde gül yavaş yavaş
sözün doğrusunu söyle ahkamın
sözün doğrusunu söyle ahkamın
muhabbet bağına basma kademin
emsal ile konuşmayan adamın
olur altın adı pul yavaş yavaş
her olur olmazın sözün işitme
her olur olmazın sözün işitme
dalga vurup kalb evini coş etme
adunun elinden bade nus etme
aradan kalkıyor bal yavaş yavaş
gör ki ne eyledi mecnuna leyla
gör ki ne eyledi mecnuna leyla
antonet sırrına erenler evla
herkesin kısmetin verici mevla
ara kısmetini bul yavaş yavaş
kişinin çektiği kendi emeli
kişinin çektiği kendi emeli
kişi hizmet ile bulur kemali
zamanenin devri dondu cemali
başının kaytını gör yavaş yavaş
ali den medet medet
veli den medet medet
o pir den medet medet
mektebin bacaları
mektebin bacaları (vay lele lele lele)
ders verir hocaları (uy aman can kurban)
kim yarimi sorarsa
odur birincileri
ay doğar bedir allah
bu sevda nedir allah
ya benim muradım ver
ya beni öldür allah
mektup selam söyle benden sılaya
sıvas-kemal demir
mektup selam söyle benden sılaya
mektup selam söyle benden selam söyle sılaya ooy
öyle benim için de eller ağlasın oooy oooy
da yıkılası dağlar oy oooy oy
gözü yaşlı düştüm gurbet illere
gözü yaşlı düştüm gurbet illere ooooy
uzaktır aramızda yollar ağlasın ooooy ooooy
da yıkılası gurbet oooy oy oy
eledim buğdayı seçtim daneyi
eledim buğdayı da seçtim daneyi ooooy
bu gönül de sevdi o bir daneyi ooooy
da yıkılası dağlar oy ooooy oy
eğer gurbet ile gider dönmezsem
eğer gurbet ile gider dönmezsem ooooy
bana saydırırlar yedi seneyi ooooy
da zalım eller oy ooooy oy
mektup derken şiir oldu
neşet ertaş
mektup derken şiir oldu bak gene
ayrılırsan ben ölürüm unutma
taze sarmaşığım hoyrat bedene
sarılırsan ben ölürüm unutma dost
dinlemek zor anlamak zor beni
göreceksen dertle kal da gör beni
gönül toprağıma yaptım türbeni
dirilirsen ben ölürüm unutma dost
mendilim işle yolla
elazığ-enver demirbağ
mendilim işle yolla
işle gümüsle yolla diyar yar
haldan bilmez diyar yar
söz anlamaz ne çare
içine beş elma koy
birini dişle yolla diyar yar
halden bilmez diyar yar
geçti ömrüm ne çare
mendilim iri dallı
ucunda lira bagli diyar yar
haldan bilmez diyar yar
söz anlamaz ne çare
her kime gönül versem
yar basim sana bağlı diyar yar
haldan bilmez diyar yar
geçti ömrüm ne çare
mendilimde tuz taşı
erzurum-ilhami kamber
mendilimde tuz taşı yar yar
gezerim dağı taşı yar yar
ellerde bulamadım yar yar
sevdiğim kızlar başı yar yar
mendilimde kare var yar yar
yüreğimde yare var yar yar
ne ben öldüm kurtuldum yar yar
ne bu derde çare var yar yar
meşelidir engin de dağlar meşeli
meşelidir engin de dağlar meşeli
üç gün oldu ben bu derde düşeli
yumurtanın kulpu yok
gözlerimde uyku yok
sür gemici gemiyi
hiç kimseden korkum yok
yumurtanın sarısı
yere düştü yarısı
sarısından fayda yok
kaç gel gece yarısı
üç gider beş ardıma bakarım
gözlerimden kanlı da yaşlar dökerim
sen gideli ben ayrılık çekerim
o sebepten kan damlıyor gözlerim
mevlam bir çok dert vermiş
malatya-kemal çığrık-nida tüfekçi
mevlam birçok dert vermiş
beraber derman vermiş
bu öldürücü derde
neden ilaç vermemiş
diley ... yar
dediler dünya fani
aldatır vermez yari
bu öldürücü derdi
tabibler de bilmedi
dediler inanmadım
ben rüya sanmış idim
gelen geçene sordum
ondan avare oldum
mihriban
abdurrahim karakoç-musa eroğlu
sarı saçlarına deli gönlümü
bağlamışım çözülmüyor mihriban mihriban
ayrılıktan zor belleme ölümü ölümü
görmeyince sezilmiyor mihriban sevdiğim mihriban
yar deyince kalem elden düşüyor
gözlerim görmüyor aklım şaşıyor şaşıyor
lambada titreyen alev üşüyor üşüyor
aşk kağıda yazılmıyor mihriban sevdiğim mihriban
tabiplerde ilaç yoktur yarama
aşk deyince ötesini arama arama
her nesnenin bir bitimi var ama var ama
aşka hudut çizilmiyor mihriban sevdiğim mihriban